Lübnan Trablus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rafet el-Mikati, Anadolu Ajansının (AA) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde düzenlediği İstanbul Energy Forum’unda, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Lübnan halkının, İsrail’in saldırılarında tüm bileşenlerinin buna karşı birlikte durduğunu ifade eden Mikati, “Lübnan’da olup biteni Filistin’de olup bitenden ayırmak mümkün değildir. Zira düşman İsrail, Lübnan’ın tümünü kapsayan, büyük İsrail haritasını işgal etmekten asla çekinmiyor. Söz konusu harita, Suriye’nin büyük bir kısmı ile Sina’dan Irak’a kadar olan bölge ile Türkiye’nin tüm Suriye ve Irak’la olan sınırlarını kapsıyor.” dedi.
Lübnan’da olup bitenleri belirli siyasi hesaplara indirgeyen kişilerin yanıldığını söyleyen Mikati, “Bu Siyonist projeyi Talmudik arka planından ayıramayız. Daha ziyade şu anda Lübnan’da yaşananlar, taşları ve insanları yok etmek, buranın kendi kutsal toprakları olduğunu iddia ederek tüm bu bölgeyi Talmud doktrininin bir parçası haline getirmek istiyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Mikati, İsrail’in sözde “Vadedilmiş topraklar” yalanına artık kimsenin inanmadığını, ardı ardına yenilgiler yaşayacaklarını belirterek, “Yeni nesil, doğu ve batı diye ayırmayı reddettiğimiz Mescid-i Aksa ve Kudüs-ü Şerif başta olmak üzere halkların kendi kaderlerini tayin etme, kaynaklarını yönetme ve kutsallarını savunma hakkına sahip olduğuna inanıyor.” ifadesine yer verdi.
“Netanyahu küresel barbarlığın simgesi”
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilgili Mikati, onu “gezegendeki barbarlığın tek temsilcisi” olarak tanımlayarak, şunları söyledi:
“Netanyahu, adalet ve ilerleme adına katliamlar yapan sahte medeniyetin en çirkin yüzünü temsil ediyor. Lübnan’ın ve İslam dünyasının aradığı gerçek medeniyet ise herkesi insani ve ahlaki değerler çatısı altında kapsayan peygamberlik adaletinin medeniyetidir. Kudüs bizim kutsalımızdır, medeniyet de bizim medeniyetimizdir.”
“Artık hesaplarımızı yeniden gözden geçirip birlik olmamızın zamanıdır”
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarıyla ilgili olarak da Mikati, “Siyasi ve mezhepsel farklılıklara rağmen, konu İsrail saldırganlığı olduğunda Lübnanlıların tek bir tutumu var ve kim bu konsensüsü ihlal ederse, Lübnan’da fitnenin uyanmasının sorumluluğunu taşır.” dedi.
Lübnanlıları birleşmeye ve ulusal önceliklerini yeniden düşünmeye çağıran Mikati, şöyle devam etti:
“Hesaplarımızı yeniden gözden geçirmeli ve ortak noktalar üzerinde birleşmeliyiz. Düşman (İsrail) sadece kapıları çalmıyor; karada, havada ve denizde varlığını sürdürüyor. Akıllı ve güçlü olmalı, bu varoluşsal tehditle bilgelik ve metanetle yüzleşmeye hazır olmalıyız. Farklılıklarınız ne olursa olsun dinimizin ahlakına dönmemiz ve birlik olmamız dışında hiçbir lüksümüz yok. Artık hesaplarımızı yeniden gözden geçirip birlik olmamızın zamanıdır.”
Hizbullah’la 8 Ekim 2023’ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül’de Lübnan’ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.
Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Ekim 2023’ten bu yana 905’i kadın ve çocuk, 214’ü sağlık çalışanı olmak üzere 3 bin 645 kişi öldü, 15 bin 355 kişi yaralandı.
