Özetini buradan da aktarayım. Bakan Yumaklı gıda denetimlerini çok önemsediklerini belirterek, “İnsanların ‘zehir mi yiyoruz’ diye hassasiyet göstermesi normal, hak veriyorum. Benim de çocuklarım var, eşim dostum var. Böyle bir konuda şaka olmaz. Bizler sorumluluk makamıyız, omuzlarımızda hepinizin yükü var. Güvenilir gıdaya ulaşmanızı sağlamak zorundayız” dedi. Üç yılda 250 bin pestisit denetimi yapıldığını belirten Yumaklı, uygunsuzluğun bir önceki yıla göre yüzde 35 azaldığını da kaydetti.
Bu köşeyi takip edenler hatırlarlar… 19 Ekim’de ‘Yanlış tarım ilacı sağlığa da ekonomiye de zarar’ başlıklı yazımda bakanlığın yaptığı gıda denetimleri sonrasında tarım ilaçlarının kullanımıyla ilgili de bir gündem oluşması gerektiğine dikkat çekmiştim. Konu sağlığımızla doğrudan ilişkili. Bu yüzden pestisit konusunu bakanlığın odağına alması ve pestisit denetimlerini sıklaştırması, yoğunlaştırması kritik önemde. Pestisitin ne olduğunu da gelin bir hatırlatalım. Wikipedia gayet güzel özetlemiş.
“Pestisit, zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde ya da maddelerden oluşan karışımlara verilen genel ad. Pestisit; kimyasal bir madde, virüs ya da bakteri gibi biyolojik bir ajan, antimikrobik, dezenfektan ya da herhangi bir araç olabilir. Zararlı organizmalar, insanların besin kaynaklarına, mal varlıklarına zarar veren, hastalık yayan böcekler, bitki patojenleri, yabani otlar, yumuşakçalar, kuşlar, memeliler, balıklar, solucanlar ve mikroplar olabilir. Her ne kadar pestisitlerin kullanılmasının bazı yararları olsa da insanlar ve hayvanlar için potansiyel toksisiteleri nedeniyle bazı sorunlar da yaratabilir. Çoğu pestisit, pestleri öldürerek iş görür. Sistemik bir pestisit, bitki tarafından emildikten sonra iletim demetleriyle taşınır.”
ÖLÜME NEDEN OLUYOR
Sağ olsun Wikipedia ardından pestisitin insana zararlarını da bir güzel sıralamış. Ölüme kadar varan sonuçları okumak isteyenlere tavsiye ederim.
Tam da bu noktada bazı konuları tartışmamız gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’de çok yüksek miktarda tarım ilacı kullanılıyor. Ve ne yazık ki bunların bir bölümü bilinçsiz şekilde tarla ve bahçelere adeta boca ediliyor. Durum öyle vahim ki yılda bir-iki defa kullanılması gereken bazı ilaçları bilinçsiz üreticilerin 10-15 kere kullandığına yönelik gözlemler var. Bazı tarım ürünlerinde yüksek oranlı pestisitlerin tespit edildiğini hatta yasaklı tarım ilaçlarının kullanıldığını da biliyoruz. Bunların tespiti sonuç. Asıl önemli olan NEDEN…
Türkiye’de tarımsal ilaç kullanımda önemli bir eğitim seferberliğine ihtiyaç var. Slogan için önerim bile hazır. Azı karar çoğu zarar… Tarım ilaçlarının bilinçsiz kullanılmasının önüne geçmemiz gerekiyor. Bu yüzden Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu konudaki denetimleri kadar eğitiminin de faydalı olacağını düşünüyorum. Bakın yabancı ülke sınırlarından zaman zaman onlarca ton ürün Türkiye’ye geri gönderiliyor. Bu, ekonomimiz kadar sağlığımız açısından da çok önemli.
TÜRKİYE’YE GERİ YOLLANAN TARIM ÜRÜNLERİ NE OLUYOR?
KONU meyve sebze ihracatına gelmişken pestisit nedeniyle yurtdışından geri gönderilen meyve ve sebzelere ne olduğu yıllardır tartışılıp durulur. Bu ürünlerin iç pazara sürüldüğüne yönelik iddialara karşı yetkili mercilerin açıklama yapmasını da çok önemsiyorum. Dün Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Örneklem yöntemiyle alıp inceliyoruz yakaladığımızı imha ediyoruz. asla yurtiçine girişine izin vermiyoruz. Bu konudaki iddialar gerçek dışı” demiş. Bu konudaki açıklamaların devamı ve imha sürecine ilişkin daha ayrıntılı bilgiler sanırım dedikoduları da zaman içinde sona erdirecektir.
Bir daha altını çiziyorum. İnsan sağlığından daha önemli bir şey yok. Yasaklı-yasaksız, bilinçli-bilinçsiz fark etmez; tarım ilaçlarının sağlımızı tehdit eder boyutta kullanılmasının önüne geçmenin en önemli yollarından biri denetim. Son yıllarda bu konuda atılan adımlar tabi ki önemli ama daha sık ve yaygın denetim caydırıcı olacaktır. Hele bir de yaptırımlar, cezalar ağırlaştırılırsa…
Sağlıklı tarım ürünleri yemek hepimizin hakkı…