Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) çerçevesinde “Küresel İklim Krizinde Stratejik İletişim” temalı yuvarlak masa toplantısı düzenlendi.
Toplantıda katılımcılara video mesajla hitap eden Fahrettin Altun, iklim krizinin dünyanın bugününü ve geleceğini doğrudan ilgilendiren en önemli sorunlardan biri olduğunu belirtti.
İklim krizi parametrelerinin en kritik küresel tehdit unsurlarından birinin küresel sera gazı emisyonları olduğuna dikkati çeken Altun, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi Türkiye 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon ilkesiyle konuya yaklaşmaktadır. Bildiğiniz gibi Türkiye, dünyadaki toplam sera gazı emisyonunun sadece yüzde 1’ini üretmesine rağmen küresel toplumun sorumluluk sahibi bir üyesi olarak 6 Ekim 2021’de Paris İklim Değişikliği Anlaşması’nı imzaladı.” değerlendirmesinde bulundu.
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı”nın 11 Ekim 2021’de “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı” olarak yeniden örgütlendiğini hatırlatan Altun, bunlara ek olarak İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Planı’nın uygulamaya konulduğunu, Yeşil Kalkınma, Çevre ve İklim Değişikliği meselelerinde çok etkin bir örgütlenme altyapısı kurulduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde gerçekleştirilen ve artık tüm dünyada tanınan Sıfır Atık Projesi’nin de Türkiye’nin çevre konusundaki duyarlı siyasetini uluslararası boyuta ulaştırdığının altını çizen Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye Yüzyılı’nın en büyük çevrecilik hareketi olan Sıfır Atık projesi, Birleşmiş Milletler’in 30 Mart tarihini ‘Uluslararası Sıfır Atık Günü’ ilan etmesiyle bir dünya markası haline gelmiştir. Yine Emine Erdoğan Hanımefendi, Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı olarak ‘Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı, 2023’teki BM 78. Genel Kurulu’nda küresel imzaya açmıştır. Bugün, 30’dan fazla devlet ve hükümet başkanı eşi başta olmak üzere 83 ülkeden on binlerce kişi bu sözleşmeyi çevrim içi imzalayarak üretim ve tüketim süreçlerinde Sıfır Atık felsefesi ile hareket edeceklerini taahhüt etmişlerdir.”
“Doğanın değerini bilen nesiller yetiştirilmesini önemsiyoruz”
Fahrettin Altun, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin çevre ve iklim değişikliği diplomasisindeki öncü rolünü ortaya koyan kararlı bir adım olarak Sıfır Atık Projesi, küresel işbirliği ve dayanışmayla gerçek anlamda başarıya ulaşacaktır. Çevre konusunu, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama potansiyelini riske atmadan bugünün ihtiyaçlarını karşılamak anlamındaki sürdürülebilir kalkınmadan ayrı düşünmemiz de mümkün değildir. Türkiye, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşma yolunda yenilenebilir enerji yatırımlarını artırarak çevresel, ekonomik ve sosyal alanlarda dengeli bir büyüme sağlamaya kararlıdır.”
Sürdürülebilir kalkınmanın ulusal planlama, ekonomi ve ekolojiyle ilgili konuların yanı sıra toplumsal unsurlarla da sıkı sıkıya ilişkili olduğunu dile getiren Altun, bu noktada çevre hassasiyetine sahip, doğanın değerini bilen, sorumlu üretim ve tüketim anlayışı taşıyan nesiller yetiştirilmesini de önemsediklerini vurguladı.
Altun, “İletişim Başkanlığımızın himayesindeki toplantının sağlayacağı iletişim ortamının, yarınımızı da etkileyen bu krize çözüm üretme noktasında faydalı olacağı kanaatindeyim. ‘Türkiye vatanımız, dünya ortak evimiz’ diyerek bir kez daha hepinize değerli katkılarınız ve işbirliğiniz için teşekkür ediyor; saygı ve sevgilerimi gönderiyorum.” diye konuştu.
İklim krizinde stratejik iletişimin önemi ele alındı
Sıfır Atık temasının ana öncelik olarak belirlendiği yuvarlak masa toplantısında, “sıfır atık çerçevesinde iklim kriziyle mücadelede özel ve kamu işbirliği, sürdürülebilir enerji ve kalkınma, iklim krizinin uluslararası ilişkilerde sebep olduğu yeni sınamalar, Türkiye’nin yeşil kalkınma, çevre ve iklim değişikliği meselelerinde gerçekleştirdiği atılımlar, eğitim ve farkındalık yoluyla sıfır atık kültürünün topluma yaygınlaştırılması, iklim dezenformasyonuyla mücadele, iklim krizinde stratejik iletişimin önemi” gibi konular ele alındı.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Washington Araştırma Direktörü Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat’ın moderatörlüğünü yaptığı toplantıya, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Çağatay Özdemir ile düşünce kuruluşu temsilcileri, akademisyenler, çevre ve iklim değişikliği uzmanları ve gazeteciler katıldı.