Dünya genelinde son dönemde artan jeopolitik riskler ve merkez bankalarının faiz indirim adımlarına ilişkin fiyatlamalar piyasaların yön bulmasını zorlaştırıyor.
ABD‘de başkan seçilen Donald Trump‘ın kabinesinin yavaş yavaş şekillenmeye başlaması siyasi belirsizliklerin biraz olsun giderilmesine yardımcı olurken, Trump’ın politikalarıyla Fed‘in enflasyonla mücadelesinde izleyeceği yol haritası arasında çıkabilecek olası uyumsuzluklar yatırımcıları tedirgin etmeyi sürdüren bir başka unsur olmaya devam ediyor.
Dün açıklanan Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) 6-7 Kasım’da düzenlenen toplantısına ilişkin tutanakları para politikasında ihtiyatlı bir yaklaşımın sürdürüleceğini ortaya koyarken, Fed’in gelecek dönemde faiz oranları düşürmede acele etmeyeceğini ve veri merkezli karar almanın uygun olacağının düşünüldüğünü gösterdi.
Politika faizinin beklentiler dahilinde 25 baz puan düşürülerek yüzde 4,50-4,75 aralığına indirildiği son toplantının tutanakları, yetkililerin enflasyonu düşürmede kaydedilen ilerlemenin sekteye uğraması durumunda faiz indirimlerine ara verilmesi olasılığını ele aldığını ortaya koydu.
Tutanaklarda, “Para politikasının görünümünü tartışırken yetkililer, verilerin beklendiği gibi gelmesi, enflasyonun yüzde 2’ye doğru sürdürülebilir bir şekilde düşmeye devam etmesi ve ekonominin maksimum istihdama yakın kalması durumunda, zaman içinde kademeli olarak daha nötr bir politika duruşuna doğru ilerlemenin uygun olacağını öngördü.” ifadesi kullanıldı.
Para politikası kararlarının önceden belirlenmiş bir rota olmadığı vurgulanan tutanaklarda, ekonominin gidişatı ile ekonomik görünüm ve risk dengesi üzerindeki etkilerine bağlı olduğu belirtildi.
Tutanaklarda, “Risk dengesindeki olası değişikliklere karşı para politikasının nasıl konumlandırılacağı tartışılırken, bazı katılımcılar enflasyonun yüksek seyretmesi halinde Komite’nin politika faizindeki gevşemeye ara verebileceğini ve kısıtlayıcı bir seviyede tutabileceğini, bazıları ise iş gücü piyasasının tersine dönmesi veya ekonomik faaliyetin tökezlemesi halinde politika gevşemesinin hızlandırılabileceğini belirtti.” değerlendirmesi yer aldı.
Öte yandan, ABD’de tüketici güven endeksi son 2 yılın en yüksek seviyesinde gerçekleşse de beklentileri karşılamazken, yeni konut alımları da 610 binle öngörüleri aşamadı.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’ina aralık ayında politika faizini indireceğine ilişkin beklentiler söz konusu gelişmelerle yeniden güç kazandı. Bankanın gelecek ay yüzde 63 ihtimalle 25 baz puan faiz indirimi yapacağı öngörülürken, yüzde 37 ihtimalle politika faizini sabit tutacağı fiyatlanıyor.
Diğer taraftan, bölgesel gerginliklerde yatırımcılar tarafından yakından takip edilirken, İsrail hükümet, Lübnan’la yapılacak ateşkes anlaşmasını onayladı.
Netanyahu, yayımladığı video mesajda, taslağını kabineye sunacağını duyurduğu ateşkesin süresinin sahadaki gelişmelere bağlı olacağını söyledi. Hizbullah’ın anlaşmayı ihlal etmesi halinde İsrail’in Lübnan’ı vuracağını belirten Netanyahu, ateşkese kararının arkasında 3 temel sebeplerinin olduğunu, bunların; “İran tehdidine odaklanmak, İsrail kuvvetlerini yenilemek ve Hamas’ı izole etmek” olduğunu öne sürdü.
Analistler, söz konusu gelişmelerin son dönemde artan jeopolitik risklerin sınırlı da olsa durulmasını destekleyeceğini belirtti.
Emtia tarafında, altının ons fiyatı hafta başında yüzde 3,3 azalışla 2 bin 630 dolara çekilmesinin ardından kayıplarını sınırlı da olsa telafi ederek 2 bin 642 dolara çıkarken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,29 seviyesinde bulunuyor.
ABD’de seçimlerin sonuçlanmasıyla kripto para piyasasında gözlemlenen yükseliş yerini satış baskısına bırakırken, 100 bin dolar sınırından dönen Bitcoin, son 4 iş gününde yaklaşık yüzde 10 gerilemesinin ardından yeni günde 92 bin 900 dolardan alıcı buluyor.
Dolar endeksi yüzde 0,1 düşüşle 106,9 seviyelerinde dengelenirken, Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 0,2 artışla 72,3 dolardan işlem görüyor.
Kurumsal tarafta ise Trump’ın tarife açıklaması sonrası Meksika, ABD ve Kanada arasında entegre tedarik zincirlerine sahip Ford ve General Motors gibi otomobil üreticilerinin hisselerinde düşüş görüldü. Ford’un hisseleri yüzde 2,6 ve General Motors’un hisseleri yüzde 8,9 değer kaybetti.
New York Borsası’nda dün S&P 500 endeksi yüzde 0,6 Nasdaq endeksi yüzde 0,6 ve Dow Jones endeksi de yüzde 0,3 yükseldi. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne karışık seyirle başladı.
Avrupa borsaları Trump’ın Kanada, Meksika ve Çin’e yönelik yeni gümrük vergisi uygulayacağına yönelik açıklamalarının ardından geriledi.
Trump’ın ilave gümrük vergisi planlarına ilişkin 10 maddelik bir analiz yayımlayan Deutsche Bank araştırmacıları, gümrük vergilerinin ABD’nin toplam ticaretinin yüzde 40’ını kapsadığına ve yeni vergilerin üç ülkeyle sınırlı olsa da ABD’nin Avro Bölgesi dışındaki üç büyük ticaret ortağına uygulanacağından, söz ekonomik etkisinin büyük olabileceğini öngördü.
Araştırmacılar özellikle Alman otomobil üreticilerinin Meksika’daki büyük çaplı üretim tesislerinin bu vergilerden nasıl etkileneceğine ilişkin soru işaretleri bulunduğunu bildirdi.
S&P Global Ratings’in yayımladığı raporda, İngiltere Merkez Bankası’nın daha gevşek bir mali politika izlemesiyle ülke ekonomisinin ivme kazanacağı öngörülürken, İngiltere’nin büyümesinin 2025 yılında yüzde 1,5’e yükseleceği tahmin ediliyor. 2026 yılı büyümesinin de önceki beklentilerine paralel olarak yüzde 1,6 olarak gerçekleşeceği bekleniyor.
Kuruluş, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) önümüzdeki çeyreklerde faiz oranını 4 kez düşürerek 2025 yılı sonunda yüzde 3,75’e çekeceğini öngörüyor.
Bu gelişmelerle dün İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,4, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,6, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,9, İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi de yüzde 0,8 geriledi. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni güne karışık seyirle başladı.
Asya tarafında da Trump’ın tarife açıklamalarının yansımaları pay piyasalarında takip edilirken, yeni gümrük vergilerinin küresel ticaret gerilimlerini tırmandırabileceği yönünde kaygılar varlığını sürdürüyor.
Öte yandan, Çin’in sanayi şirketlerinin karları Ekim ayında iyileşme işaretleri gösterdi ve yıllık bazda düşüş daraldı. Ulusal İstatistik Bürosu verilerine göre, Eylül ayında yüzde 27,1’lik düşüş yaşayan sanayi karları, ekimde bir önceki yıla göre sadece yüzde 10 düştü.
Bölgede Yeni Zelanda Merkez Bankası (RBNZ), ülkenin durgun ekonomisine ivme kazandırma çabalarını devam ederken, politika faiz oranlarını bir kez daha 50 baz puan indirdi ve gelecek yıl daha fazla kesinti yapılmasının muhtemel olduğunun sinyalini verdi.