Birçok kanser riskinin önüne geçmek, yapılan erken teşhis ve tedavi yöntemleriyle mümkün. Bunların başında halk arasında bağırsak kanseri olarak bilinen kolon kanseri geliyor. Bağırsak kanserlerinin oluşum ve tedavi sürecini Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi’nden Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Nihat Okçu anlattı. Poliplerin vücutta kanser riskini tetiklediğini söyleyen Prof. Dr. Okçu, “Polipler en sık olarak kalın bağırsakta, ikinci sırada midede, nadiren de olsa ince bağırsakta görülebilir. Şekilleri mantara benzeyen ve bağırsak boşluğuna uzanan kitlelerdir. Polipler vücutta kanser yapan lezyonlardır” diye konuştu.
“POLİPLERİN TESPİTİ KANSER RİSKİNİ EN AZA İNDİRİYOR”
Poliplerin tespit edilmesi kanser oluşumunun da önüne geçtiğini söyleyen Prof. Dr. Okçu, “Birtakım kanserler vardır ki görüldüğü bölgede kanserleşmeden önce birtakım öncü lezyonlara sebep olurlar. Bu öncü lezyonları zamanında tespit edersek, kanseri de önlemiş oluyoruz. Vücutta prostat kanseri, kalın bağırsak kanserleri önlenebilir kanserlerdir. Yine kadınlarda meme kanserinde öncü lezyonlar tespit edildiğinde önüne geçilebilir. Kalın bağırsak kanserleri dünyada çok sık görülmektedir. Dünya genelinde en sık görülen 10 kanser türü sıralamasında üçüncü sırada yer almaktadır. Ölüm sebepleri arasında ise kalın bağırsak kanseri ikinci sıradadır” ifadelerini kullandı.
“BAŞARI ORANI YÜZDE 90”
Kalın bağırsak kanserlerinin yüzde 90 oranında polipler üzerinde geliştiğinin altını çizen Prof. Dr. Okçu, “Poliplerin yüzde 30’u tanı konulduğu zaman kanserleşme riskine meyilli olan oluşumlardır. Polipleri zamanında tespit ettiğimiz, tanısını koyduğumuz ve tedavisini yaptığımız zaman, kalın bağırsak kanserlerini de önleyebiliyoruz. Bu polipler çıkarıldığı zaman yüzde 90 oranında kanser oluşumunun önüne geçmiş oluyoruz. Hastalığın herhangi bir belirtisi yoktur. Ancak hastaya kolonoskopi yaptığımız zaman tespit edebiliyoruz. Nadiren de olsa şüphe edeceğimiz birtakım klinik belirtiler de olabiliyor. Bunlar arasında hastanın dışkısında kan görmesi, son zamanlarda dışkı alışkanlıklarında olan değişiklikler ve bağırsak düzensizliği olabilir” dedi.
50 YAŞ UYARISI
Kolon poliplerinin tanısında en iyi tarama tekniğinin kolonoskopi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Okçu, son olarak şunları söyledi:
“Ailesinde kalın bağırsak kanseri olan kişiler, kronik iltihaplı hastalıklar, genetik sendromları bulunan hastalarda polip riski yüksektir. Kolon kanserlerinin riski elli yaşından sonra artmaktadır. 50 yaşından sonra toplumu taradığımız zaman insanların yüzde 25’inde polip görebiliyoruz. 60 yaşın üzerinde bu oran yüzde 30, 70 yaşın üzerinde ise yüzde 70’e dayanıyor. Bu nedenle 50 yaşından sonra mutlaka kolonoskopi yapılmalıdır.”