Ölü midye ve deniz minarelerinin zamanla kireç taşı oluşturduğuna değinen Prof. Dr. Üşümezsoy, şöyle devam etti:
“İstanbul’un deprem riskli kesimi bu fosillerin oluştuğu eski deniz kıyısıdır. Marmara Denizi kuzey kenarındaki bütün o faylar bu sedimentlerin çökelmesiyle ilişkilidir. Marmara Denizi sürekli çöken tabakalardan ve göllerden oluşmuştur.
Bu da onun kenarındaki bir yapıyı oluşturuyor. Yaşayan bir sürü midye ve deniz minaresi ölüyor, zamanla çökeliyor ve kireç taşını oluşturuyor. O kireç taşları içinde olan bir fosildir. Merter’deki kireç taşları Bağcılara geçildiğinde kil taşlarına geçiyor.
Aynı zamanda Bağcılar çok geniş bir bölgeyi kapladığı için en altta Güngören killeri onun üstünde ise kireç taşları var. Bu kireç taşları killere göre daha sağlam zeminler oluşturuyor.”