İlçenin Kesikkapı Mahallesi’ndeki kalede Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde 3 yıl önce başlatılan kazı çalışması, Muğla Valiliği, Kaymakamlık, Fethiye Belediyesi ve Fethiye Müzesi iş birliğiyle sürüyor.
Prof. Dr. Kadir Pektaş’ın bilimsel sorumluluğunda süren kazıda, son olarak ortaya çıkan heykel başının yanı sıra çok sayıda takı, ok ucu, seramik kaplar, sikkeler ve iskeletler bulundu.
Kazı evinde kurulan laboratuvarda, alanında uzman kişiler tarafından incelenen, restoresi yapılan ve kayda alınan materyaller, kalenin 2 bin 600 yıllık tarihinin aydınlatılmasını sağlıyor.
Fethiye Kalesi Kazısı Bilimsel Sorumlusu Prof. Dr. Kadir Pektaş, AA muhabirine, 2024’te surların bulunduğu üst kısım ile aşağı kale bölümünde kazı çalışmasının yoğun şekilde sürdüğünü söyledi.
Kazılar sırasında çoğunluğu Menteşeoğulları ve Osmanlı Dönemi’ne ait yapı kalıntılarına ulaşıldığını anlatan Pektaş, “Yüzlerce diyebileceğimiz sikke, seramik, takı veya mezar buluntularına ulaştık. Bu yıl özelikle arkeolojik kazılarda ortaya çıkardığımız mekanların niteliği ve buluntular açısından oldukça verimli bir dönem geride kaldı.” dedi.
Pektaş, kazılarda ele geçen materyallerin kale ve kentin tarihi açısından bilgiler sunduğunu vurguladı.
“Fethiye Kalesi Arkaik Döneme kadar tarihleniyor”
İncelemesi süren buluntulardan Fethiye Kalesi’nin varlığının Arkaik Döneme kadar uzandığının anlaşıldığını bildiren Pektaş, şunları kaydetti:
“Buradaki Arkaik dönem bulguları milattan önce 6. yüzyıldan itibaren. Yaklaşık 2 bin 600 yıl öncesi. Kaledeki sikkeler halkın kullandığı sikkelerdir ama Fethiye, Bizans ve Türk devrinde Doğu Akdeniz ticareti için önemli noktalar arasında. Çıkan buluntular, Bizans döneminde başlayıp Menteşe ve Osmanlı döneminde kullanılan kaleden çok önceki dönemlere aittir. Aşağı surlarda tiyatronun ortaya çıkması da bunu gösteriyor. Tiyatro, burada yaşamın olduğunu gösteriyor zaten. Bu eserlerin temizlik, bakım ve onarımları kazı evimizdeki laboratuvarımızda yapılıyor. Daha sonra kataloglama ve tarihlendirme işlemleri gerçekleştiriliyor. Eserlerin değerlendirilme süreci en az kazı kadar önemli. Bazı buluntular adeta bir lego yapar gibi parça parça birleştiriliyor. Müzede sergilenme değerinde olanlar da arkeoloji müzesine teslim ediliyor. Bu da titiz bir çalışma gerektiriyor. Bulgular, Fethiye tarihinin alt yapısına önemli katkı sağlayan tarihi veri olmasının yanı sıra görselliği ile de ilçemiz için önemli bir değer oluşturuyor.”
Pektaş, Geleceğe Miras Projesi ile gelen ödenek sayesinde kaledeki çalışmaların hızlanarak sürdüğünü dile getirdi.
Fethiye Kalesi’nin arkeolojik alt yapısının ortaya çıkarılmasının ardından rölöve ve restorasyon projeleriyle de bir çevre düzenlemesi yapılması hedefiyle yola çıktıklarını ifade eden Pektaş, “Şehrin içinde bir arkeolojik alandan, kaleden bahsediyoruz. Bölgenin sergilenebilir duruma getirilmesi, zaten güçlü olan turizm potansiyelini çok daha artıracaktır. Buranın yaz turizminin yanı sıra kışın ve başka zamanlarda da ilgi odağı haline geleceğini şimdiden söyleyebilirim. Halkın ilgisi de bunu bize gösteriyor. Çalışmalar tamamlandığında güvenli şekilde bölge gezilip görülebilir hale gelecek.” değerlendirmesinde bulundu.