Merkez Bankası‘nın dünkü kararından metindeki ifadelere kadar aslında her şey beklentilere paraleldi. Metinde hizmet enflasyonundaki iyileşmeye vurgu yapıldı. Hizmet enflasyonu konusu MB’nin en tedirgin olduğu konuların başında geliyordu.
Yıl genelinde her PPK metninde buradaki güçlü seyire atıfta bulunuluyordu. Temel mal enflasyonuyla alakalı düşük seviyedeki görünüme vurgu yapıldı. İç talepteki yavaşlamaya işaret edildi. Fakat metine genel olarak baktığımızda; ana eğilimdeki düşüşe rağmen tamamen başarılı olduk demek için henüz erken. Nitekim karar metninde “temkinli” olarak yorumlayabileceğimiz ifadeler de var.
Metindeki; “Faiz seviyesi, dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecek.” ifadesi mevcut durumun takip edilip aksiyon alınacağına işaret ediyor. Bu ifade Aralık ayında bir faiz indiriminin sinyali olarak algılandı. Fakat bu ihtimalin Kasım enflasyonuna bağlı olduğunu vurgulamak gerek.
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran da son açıklamasında Aralık’ta bir faiz indirimi için Kasım ayında yüzde 2 altında bir enflasyona işaret etti. Öngörü göstergelere göre enflasyon yüzde 2’nin biraz üzerinde gelecek. Sadece bu hafta sonundaki motorin zammının olası bir etkisi gelebilir.
Merkez Bankası’nın yıl sonu tahmini yüzde 44 seviyesinde bir enflasyon. Yani 2 ay için 4 puanlık bir payı var. Eğer 2’nin çok üzerinde bir enflasyon gelmezse “Yıllık hedefi tutturdum, politika faizini düşürüyorum.” diyebilir. Dolayısıyla kasım enflasyonunu görmeden Aralık’ta faiz indirimi kesin demek için henüz erken olabilir.
Merkez Bankası faiz indirim sürecini başlatsa da bu çok güçlü olmayacaktır. Burada Merkez Bankası’nın vermek istediği asıl mesaj “indirim döngüsüne giriyorum” demek olabilir. Bu yüzden aralık ayında bir faiz indirimi gelse de, bunun 250 baz puandan ziyade 100 baz puan gibi sembolik bir seviyede gerçekleşmesi daha muhtemel olabilir.
İSO TOPLANTISI ÖNEMLİ
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan 27 Kasım’da İstanbul Sanayi Odası Genel Kurulu’na katılacak. Burada Karahan, piyasa ve reel sektör ile sözlü iletişim imkanını kaçırmayacaktır. 26 Aralık’taki PPK toplantısına kadar hem yardımcılardan hem de Karahan’dan sözlü yönlendirmeler doğrultusunda beklentiler daha da şekillenecektir.