Etki ajanlığı, bir ülkenin, örgütün ya da bireyin, bir başka ülkenin veya toplumun düşünce yapısını, kararlarını, kamuoyunu veya siyasi yapısını kendi çıkarları doğrultusunda etkilemek amacıyla dolaylı yollarla yürüttüğü manipülatif faaliyetleri ifade eder.
Bu faaliyetler, bilgi savaşları, propaganda, sosyal medya kampanyaları, sivil toplum kuruluşları veya medya üzerinden yapılan yönlendirmeler gibi birçok stratejiyle yürütülebilir.
ETKİ AJANLIĞI NEYİ AMAÇLAR?
Etki ajanları, hedef aldıkları topluma veya grubun içine entegre olarak onların güvenini kazanmaya çalışır, böylece propaganda ya da dezenformasyon faaliyetlerini daha ikna edici hale getirirler.
Bu kişilerin veya grupların, çoğu zaman kim oldukları ya da asıl amaçları açıkça belli olmaz ve faaliyetleri gizli veya üstü kapalı bir şekilde yapılır.
Özellikle jeopolitik mücadelelerde, seçimlerde, toplumsal hareketlerde veya dış politikada önemli bir silah olarak kullanılabilir.
Etki ajanlığı günümüzde, sosyal medya ve dijital teknolojilerin gelişmesiyle daha yaygın ve etkili hale gelmiş, özellikle algı yönetimi ve kamuoyu yönlendirme alanında oldukça sık başvurulan bir yöntem olmuştur.
DÜNYADA ETKİ AJANLIĞI ÖRNEKLERİ
Etki ajanlığına dair çeşitli örnekler, farklı ülkelerin kamuoyunu etkileme amacıyla uyguladığı stratejilerde görülmektedir.
İşte bazı önemli örnekler;
RUSYA’NIN ABD SEÇİMLERİNE MÜDAHELESİ (2016)
2016 ABD Başkanlık Seçimleri’nde, Rusya’nın sosyal medya platformları üzerinden kamuoyunu etkileme girişimleri çokça konuşulmuştur. Rusya, farklı kimliklerle sosyal medyada sahte hesaplar açarak ABD seçmenlerine yönelik yanlış bilgi yayma, kutuplaştırıcı içerikler paylaşma ve belirli adaylara dair manipülatif içerikler üretti. Bu çabalar, Amerika’daki politik bölünmeyi artırmak ve seçmenlerin düşüncelerini belirli bir yöne çekmek amacını taşıyordu.
SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ PROPAGANDA ÇALIŞMALARI
ABD ve Sovyetler Birliği arasında, Soğuk Savaş boyunca, yoğun bir etki ajanlığı savaşı yaşandı. Özellikle medya, sinema ve sanat gibi alanlarda propaganda çalışmaları yürütülerek karşılıklı olarak birbirinin kamuoyunu etkilemeye çalıştılar.
ABD, Sovyet karşıtı içerikleri yaymak için Hollywood filmlerini kullanırken, Sovyetler Birliği ABD’nin kapitalist sistemini kötüleyen propaganda yayınları yaptı.