Bu vesile ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in bundan daha önce yaptıkları bir değerlendirmeyi aktarmak istiyorum.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, teğmenlerle ilgili soruşturma hakkında açıklama yapıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin temel özelliğinin disiplin olduğunu belirterek, teğmenlerin ısrarlı bir şekilde ve planlı olarak disipline aykırı hareket ettiklerinin tespit edildiğini anlatıyor.
ISRARLI DİSİPLİNSİZLİK
Teğmenlerin okudukları yemin metninin 2023 tarihli yönerge ile kaldırıldığını, teğmenlerin bu metni okumak için ısrarlı bir şekilde başvuruda bulunduklarını ancak kabul edilmediğini belirterek, buna rağmen organize olarak yemin metnini okuduklarını anlatıyor. “Türk Silahlı Kuvvetleri’nde disiplinden taviz veremeyiz” diyor.
CUNTA FAALİYETLERİ BİTMEMİŞ
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in açıklamalarından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli bir değerlendirme yaparak şöyle konuşuyor: “Bizim dönemimizde bu tür oluşumların, cunta faaliyetlerinin bittiğini düşünüyordum. Çünkü askeri vesayetle mücadele ettik, darbelerle mücadele ettik. Artık Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bu işlerin bittiğini düşünüyordum. Demek ki bitmemiş. Bunların içeride ve dışarıda bağlantıları ortaya çıktı. Buna üzüldüm. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bu tür oluşumlara müsamaha gösteremeyiz. Oysa bu dönem üç kız birinci oldu. Bu gururu yaşadık. Törenlere katılıp kendilerine plaketlerini verdim. Kendileriyle sohbet ettim. Bu kızlar Anadolu’yu yansıtıyor dedim. Ama bu sevinci tam olarak yaşayamadan yemin olayı ortaya çıktı.”
ERDOĞAN’IN TALİMATI
Erdoğan konuşmasını tamamladıktan sonra Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’e dönerek, “Çok sert gitmeyin” diye talimat veriyor.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu değerlendirmeleri ışığında birkaç noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum.
KRİTİK NOKTALARA DİKKAT
Yaşar Güler, korsan yemin olayıyla ilgili olarak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan attıkları için ya da okudukları yemin metninin içeriğiyle ilgili bir disiplin soruşturmasından söz etmiyor. Çünkü sadece oradaki 4 teğmen mi Mustafa Kemal’in askeri? Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tamamı Mustafa Kemal’in askeri.
Yaşar Güler, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin temelinin disiplin olduğunu belirterek, “Disiplinsizliğe, ast üst ilişkisine ve emir komuta zincirine” dikkat çekiyor.
DARBEYİ PÜSKÜRTMÜŞ BİR LİDER
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise dünya yüzünde ender olan bir şeyi başarmış, darbeyi püskürtmüş, askeri vesayeti geriletmiş, Milli Güvenlik Kurulu toplantısında dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Cumhur Asparuk’a “Kes ulan” diye haddini bildirmiş, ama aynı zamanda milletin emrinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne de büyük hizmetler etmiş bir lider. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yüzde 80 yerli ve milli silahlara kavuşmasını sağlamış, altın çağını yaşatmış, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtı ile Kuzey Irak’taki operasyonların emrini vermiş bir Cumhurbaşkanı.
Üç kızımızın dönem birincisi olmasını “Anadolu’nun ışığını yansıtıyor” diye alkışlamış birisi.
ÇERÇEVE
Bu çerçeveyi teğmenler tartışmasının hangi zeminde yürüdüğünü anlatmak için çizdim. Soruşturma Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kırmızı çizgisi olan “disiplin” üzerinden yürütülüyor. “Emre itaatsizlikte ısrar.”
ASKERİ VESAYETİN BEKÇİLERİ
Ne hikmetse bu tartışma geçmişte darbe bildirilerini yayımlayıp darbelere payandalık eden bazı basın yayın organları ve internet siteleri ile askeri vesayetin siyasi bekçisi olan CHP, Zafer Partisi ve Vatan Partisi üzerinden yürüyor. Bu da teğmenlerin hangi bağlantıları olduğunu göstermesi açısından ilginç.
7 KEZ REDDEDİLMİŞ
Dönem birincisi olan bir teğmen 7 kez reddedildiği halde korsan bir yemin töreni düzenler mi? Belli ki birtakım bağlantıların içine girmişler. Belli ki bir takım cuntasal faaliyetlerde bulunuyorlar. Yoksa töreni takip eden gazeteciler davet edilip korsan yemin yaptırılır mı? Yaptırıldıktan sonra medyaya servis edilir mi?
KILIÇLARI KİME ÇEKİYORSUNUZ
O yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz bu kılıçları kime karşı çekiyorsunuz?” diye tepki gösterdi. Milletin size verdiği kılıçları millete karşı çekemezsiniz. 28 Şubat sürecinde merhum Muhsin Yazıcıoğlu, “Namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmam” diye çıkış yapmıştı.
Amirlerine gelince, kendilerine ısrarla yürürlükten kaldırılan yemin metnini okumak için müracaat eden teğmenlerin yemin töreni için ek tedbir alınmaz mı? Korsan yemin sırasında herhangi bir uyarıda bulunmazlar mı? Bu normal hayatın akışına da Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki hiyerarşik yapıya da aykırı işler. Demek ki amirleri de disiplinsizliğe ortak olmuşlar.
ATATÜRK MÜSAADE ETMEZDİ
Geçmişte cuntaları ve askeri vesayeti savunanlar bu kez olayı Atatürkçü teğmenlere disiplin soruşturması açıldı noktasına götürüyorlar. Çarpıtıyorlar. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde emir komuta zincirine uyan, disiplinsizlik yapmayan askerler Atatürk düşmanı mı? Orduda disiplinsizlik demek Atatürkçülük demek mi? Bunlar en büyük iftirayı Atatürk’e yapıyorlar. Çünkü Atatürk “Disiplin olmazsa ordular sevk edilemez” diyen bir liderdir.
Bu tür durumlarda Atatürk’ün ve İsmet Paşa’nın arkasına saklanmaya çalışanlar, iki liderin mücadelesini ya bilmiyor ya da bilerek çarpıtıyorlar.
İSMET PAŞA İHRAÇ ETTİ
Talat Aydemir isyanının parolası “Harbiyeli Aldanmaz”dı. Talat Aydemir iki kez darbe girişiminde bulundu. 22 Şubat 1962 tarihindeki isyan bastırıldı. İsmet Paşa, hükümetle anlaşarak teslim olan Talat Aydemir’i affetti. Talat Aydemir darbeden vazgeçti mi? Tam aksine 22 Mayıs 1963’te Harp Okulu öğrencileriyle birlikte ikinci darbe girişiminde bulundu. İsmet Paşa, Talat Aydemir’i astırdı, 1459 Harp Okulu öğrencisi ihraç edildi.
27 Mayıs’ın içinde de Harp Okulu vardı. Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun’u evinden sürükleyerek çıkaran Harp Okulu öğrencileriydi.
FETÖ ÖRNEĞİ
Çok uzağa gitmeye gerek yok. FETÖ’nün askeri sınav sorularını çalarak Harp Okulu’na soktuğu öğrenciler tespit edildi. O dönem okul komutanı Yaşar Büyükanıt Paşa’ydı. Ama bunlar okuldan atılmadı, affedildi. Sonuç? 15 Temmuz darbe girişiminin lider kadrosunda yer alan 16 FETÖ’cü general onlardı.
YILANIN BAŞI
27 Mayıs’a giden süreçte ‘9 Subay Olayı’ yaşandı. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, “Ben eski komitacıyım. Bu işleri bilirim. Yumağın ucunu tuttuk. Buradan gidin, cuntaya ulaşırsınız” talimatını vermişti. Ama olmadı. Peki sonuç ne oldu? 9 subayın başını çektiği 27 Mayıs darbesi Menderes’i astı.
Celal Bayar, “Yılanın başını koparamadık. Onlar bizim başımızı kopardı” diyecekti.