Küresel ekonomik dalgalanmalar ve artan enflasyon, birçok sektörde köklü değişikliklere yol açtı. Özellikle teknoloji alanında, tüketicilerin bütçelerini daha dikkatli yönetme ihtiyacı hem yenilenmiş hem de ikinci el akıllı telefonlara olan ilgiyi artırdı.
Örneğin 2024 Mobil Dünya Kongresi’nde sunulan bir rapora göre, 12 Avrupa ülkesinde gerçekleştirilen anketlerde katılımcıların çoğu yenilenmiş ya da ikinci el bir akıllı telefon almayı düşündüğünü ifade ediyor.
Bu iki ürün, maliyet avantajı sunmanın yanı sıra, sürdürülebilirlik açısından da önemli katkılar sağlıyor. Bu bağlamda, tüketiciler yeni teknolojilere daha erişilebilir bir şekilde ulaşma imkanına sahip olurken, çevresel etkileri azaltma konusunda da bilinçleniyor. Ancak hem yenilenmiş hem de ikinci el bir akıllı telefon alırken titiz davranmak son derece önemli…
Peki bu noktada nelere dikkat edilmeli? Kullanıcılar hangi tehlikelerle karşılaşabilir?
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık ile mercek altına aldık.
DİKKAT! İKİNCİ EL TELEFONLARDA CASUS YAZILIM YÜKLENMİŞ OLABİLİYOR
ikinci el telefon alırken karşılaşılabilecek en büyük risklerden birinin, cihazın donanımsal veya yazılımsal sorunlar barındırması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, şöyle devam etti:
“Örneğin, ekran dokunmatiğinde problemler, batarya ömrünün düşük olması ya da cihazın geçmişte bir sıvı teması yaşamış olması gibi durumlar, kullanım deneyimini ciddi şekilde etkileyebiliyor. Yazılım tarafında ise cihazın orijinal yazılımına müdahale edilmiş olması kişisel verileri riske atabiliyor. Ayrıca, cihazın IMEI numarasını sorgulatarak çalıntı ya da kara listede olmadığından emin olmak gerekiyor. Bunlar mutlaka dikkat edilmesi gereken unsurlar ama asıl risk casus yazılımlar.”
“Casus yazılımlar, telefon sahibinin farkına varmadan cihazın içine yerleştiriliyor” diyen Prof. Dr. Kırık, “Telefon formatlanmış gibi görünse de bazı casus yazılımlar, sistemin derinliklerine gizlenerek silinmeden çalışmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
TELEFONDA CASUS YAZILIM OLUP OLMADIĞINI ANLAMAK MÜMKÜN MÜ?
Bu soruma “Bir telefonda casus yazılım olup olmadığını anlamak maalesef kolay değil çünkü bu yazılımlar genelde kendilerini gizlemek üzere tasarlanıyor” cevabını veren Prof. Dr. Kırık, şu önemli bilgilerin altını çizdi:
“Cihazın beklenmedik şekilde ısınması, pilin hızlı tükenmesi ya da arka planda bilinmeyen uygulamaların çalışması gibi belirtiler, bir sorun olduğuna işaret edebilir. Yine de kesin bir güvence için en iyi yöntem, telefonu fabrika ayarlarına döndürüp sıfırdan güvenilir bir yazılım yüklemek. Bunun yanı sıra, ikinci el telefon alırken mutlaka güvenilir bir satıcıdan ya da yenilenmiş cihaz garantisi sunan platformlardan alışveriş yaparak bu tür riskleri en aza indirmek mümkün.”
BANKA UYGULAMALARINA VE ŞİFRELERE ERİŞEBİLİYORLAR!
“Casus yazılımlar, farkında olmadan kişisel bilgilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmesine neden olabilir ve ciddi güvenlik açıkları yaratır” diyen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Örnek vermek gerekirse bu tür yazılımlar sayesinde telefon rehberiniz, mesajlarınız, e-postalarınız, fotoğraflarınız ve hatta konum bilgileriniz üçüncü taraflarla paylaşılabilir. Daha da kötüsü, banka uygulamalarınıza veya şifrelerinize erişim sağlanarak finansal bilgileriniz çalınabilir. Bu durum sadece maddi kayıplara yol açmakla kalmaz, aynı zamanda kimlik hırsızlığı gibi uzun vadeli ve daha karmaşık sorunlara da neden olabilir” şeklinde konuştu.
Bu tehlikelerden korunmak için bazı noktalara dikkat çeken Prof. Dr. Kırık, “Öncelikle, ikinci el bir cihaz aldığınızda mutlaka fabrika ayarlarına sıfırlama yapmalı ve telefonu en güncel işletim sistemi sürümüne yükseltmelisiniz. Ayrıca, cihazda yüklü olan uygulamaları kontrol ederek bilmediğiniz ya da şüpheli görünen uygulamaları hemen kaldırmalısınız. Telefonunuzu korumak için güçlü bir güvenlik yazılımı yüklemek de faydalı bir önlem olabilir” dedi.
CASUS YAZILIM YÜKLÜ BİR CİHAZ ALINDIĞI FARK EDİLİNCE BU ADIMLAR İZLENMELİ
Casus yazılım yüklü bir cihaz alındığı fark edilince hızlı bir şekilde harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Eğer cihazın satın alındığı kişi ya da platformun kasıtlı olarak bu yazılımı yüklediğinden şüpheleniliyorsa, mutlaka savcılığa suç duyurusunda bulunulmalı. Aynı zamanda, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) gibi ilgili kurumlara şikâyet edilmeli. Satın alınan platformun müşteri destek birimi ya da tüketici hakem heyeti de bu sürece dahil edilebilir” ifadelerini kullandı.
YENİLENMİŞ CİHAZLAR GÜVENİLİR Mİ?
Son yıllarda yenilenmiş telefonlara olan talep giderek artıyor ve bu cihazlar, ikinci el telefonlarla karıştırılabiliyor. Ancak, aralarında önemli farklar var. Prof. Dr. Ali Murat Kırık ise iki cihaz arasındaki farklara dair şu bilgileri paylaştı:
— İkinci el telefonlar genelde bireysel kullanıcılar tarafından satılan ve önceki sahibinin kullanımı sonrası hiçbir profesyonel işlem görmeyen cihazlar. Bu tür telefonlarda herhangi bir onarım yapılmadığı veya detaylı bir kontrol sürecinden geçmediği için, cihazın ne kadar sağlam olduğu tamamen şansa kalabilir. Donanımsal veya yazılımsal sorunların bulunma ihtimali, ikinci el telefonlarda çok daha yüksek.
— Yenilenmiş telefonlar ise genellikle profesyonel bir servis tarafından detaylı bir inceleme ve onarım sürecinden geçiriliyor. Eksik parçalar değiştiriliyor, batarya ve ekran gibi önemli bileşenler test edilip, fabrika ayarlarına döndürülerek sıfır bir telefon gibi kullanıma hazır hale getiriliyor. Üstelik yenilenmiş telefonlar, genellikle belli bir garanti kapsamında satılıyor, bu da kullanıcıya ekstra bir güvence sunuyor. Hatta 6 ya da 12 taksit seçeneği de oluyor. Dolayısıyla, ikinci el bir telefon yerine yenilenmiş bir cihaz tercih etmek, hem daha güvenli hem de uzun vadede daha ekonomik bir seçenek.
YENİLENMİŞ TELEFON ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİYOR?
Yenilenmiş telefon alırken dikkat edilmesi gerekenlere de değinen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Satın alırken cihazın yenileme işleminin kim tarafından yapıldığını öğrenmek, ürünün yanında verilen sertifikaları kontrol etmek büyük önem taşıyor. Ayrıca, cihazın tamir geçmişini, test raporlarını ve varsa yenilenen parçalarının bilgilerini talep etmek, güvenilir bir alışveriş için etkili bir yöntem. Güvendiğiniz platformlardan veya tanınmış perakendecilerden alışveriş yapmak ise dolandırıcılık riskini azaltır” dedi.
‘İKİNCİ EL CİHAZLARI ‘YENİLENMİŞ’ ADI ALTINDA SATMAYA ÇALIŞIYORLAR’
Bazı satıcıların ikinci el cihazları ‘yenilenmiş’ adı altında satmaya çalıştığını söyleyen Prof. Dr. Kırık, “Bu tür dolandırıcılıklarda cihaz, sadece yüzeysel bir temizlikten geçirilmiş veya ufak bir tamir yapılmış olabilir ama detaylı testlerden geçmemiştir. Böyle bir durumu önlemek için ürünün garantisi olup olmadığını mutlaka sorgulamalı, satıcının sunduğu belgelerin doğruluğunu kontrol etmelisiniz. Ayrıca, cihazın IMEI numarasını sorgulatarak çalıntı ya da kara listeye alınmış bir telefon almadığınızdan emin olabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
IMEI numaranızı, cihazınızın numara çevirme ekranına *#06# yazarak öğrenebilirsiniz. Daha sonra e-devlet üzerinden Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun IMEI Sorgulama hizmetini kullanarak mobil cihazınızın yasal yollar ile ithal edilip edilmediğini ve kayıp/çalıntı olup olmadığını, cihazınıza ait IMEI numarasını sorgulatarak öğrenebilirsiniz. Bağlantı adresi ise https://www.turkiye.gov.tr/imei-sorgulama’dır.
Fotoğraflar: iStock