Bankacılık fosil yakıt tehdidi altında – Dünya Gazetesi



Başak Nur GÖKÇAM

Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmala­rı Derneği (SEFİA) ta­rafından hazırlanan Âtıl Var­lık Riski ve Fosil Yakıt Yatı­rımlarından Çekilme Eğilimi: BIST 100 Örneği’ raporu ya­yınlandı. Raporda, fosil yakıt­tan çekilme eğilimi ve bu eği­lime ilişkin iklim değişikliği finansmanı mekanizmaları ele alındı. Rapora göre Borsa İstanbul 100 (BIST 100) En­deksi’nin karbon riskine ma­ruz kalma oranı yüzde 11,3 olarak açıklandı.

Küresel finans piyasaların­daki yüksek karbon yoğun­luğunun gözler önüne seril­diği çalışmada, yalnızca hal­ka açık en büyük 100 kömür ve 100 petrol ve gaz şirketi­nin rezervlerinden kaynakla­nan potansiyel emisyonların dahi belirtilen sıcaklık artışı için karbon bütçesini aşaca­ğı hesaplandı. Fosil yakıtlar­dan çekilme eğiliminin küre­sel görünümünün ortaya ko­yulduğu raporda, Londra, Sao Paulo, Moskova, Avustralya ve Toronto borsalarının piya­sa değerlerinin yaklaşık yüz­de 20 ila yüzde 30’unun fosil yakıtlarla ilişkili olduğu belir­tildi.

Halka arz fosil yakıt şirketlerinde hızlı artış

Araştırmaya ilişkin değer­lendirmede bulunan SEFİA Analisti Taylan Kurt, “Küre­sel piyasalarda halka arz edi­len fosil yakıt şirketi sayısın­da hızlı bir artış görülüyor. İklim değişikliği kaynaklı riskler bu aşamada göz ardı ediliyor ve şirketler tarafın­dan piyasalara yükleniyor.

Buna karşılık, büyük varlık yönetim şirketlerinin fosil ya­kıtlardan yatırımı­nı çekmeleri olarak tanımlanabilecek fosil yakıttan çe­kilme (fosil fuel divestment), kü­resel finans piya­salarında etkili ol­maya başlayan bir eğilim olarak öne çıkıyor. Fo­sil yakıtlara yatırım yapma­ma kararı alan sermayenin büyüklüğü artması sermaye piyasalarını yapısal olarak et­kileyecek bir risk olarak öne çıkıyor” dedi.

Âtıllaşan sermaye, sektörleri olumsuz etkiliyor

Dünya yüksek karbonlu fa­aliyetlerden uzak­laştıkça, düşük karbonlu dönü­şüme uyum sağ­layamayan tüm teknolojiler ve ya­tırımların, eko­nomik ömürleri­ni tamamlama­dan önce âtıl kalma riskiyle karşılaştığını belirten Kurt, “Karbonsuzlaştırma süreci fiziksel sermayenin kısmen kullanım dışına alınmasını veya tümüyle terk edilmesini gerektirdiğinde ise, öncelikle âtıllaşan bu sermayeyi kulla­nan sektör daha sonra diğer sektörler olumsuz etkileni­yor” diye konuştu.

Ciddi risk olarak değerlendirilmeli

Geçmişteki dot.com ve mortgage balonu krizlerinin sermaye piyasalarından başla­yarak neden oldukları ekonomik yıkım gibi, söz konusu karbon riskini de önceden ciddi bir risk olarak değerlendirmek gerektiği­ni belirten Taylan Kurt, “Fosil yakıtlardan çekilme, artık ana akım bir finansal eğilim hâline gelmiş durumda.

Temmuz 2023 itibarıyla dünya çapında değeri 40,5 trilyon doları aşan yaklaşık bin 600 ku­rum, fosil yakıt yatırımlarından çekilmeye başladığını/başlayacağını taahhüt ediyor. Zaman içinde hareketin derinliği ve kapsamı da genişliyor. Kurumların sektörel çeşitliliği ve büyüklükleri arıyor. Giderek daha fazla sayıda yüksek profilli kurum çe­kilme hareketini destekliyor” diye ekledi.

 Doğrudan ve dolaylı yatırımlar

 BIST 100 Endeksi’nin yüzde 11,3 olan kar­bon riskine maruz kalma oranının 7,3 puanı, doğrudan fosil yakıt yatırımları olan firma­lardan, 4 puanı ise hem fosil hem de yenile­nebilir enerji yatırımları olan firmalardan kaynaklanıyor. Bu 4 puanın içindeki fosil yakıt yatırımları, kurulu güç ve yatırım ma­liyetlerine göre ağırlıklandırıldığında, BIST 100 firmalarının doğrudan karbon riskine maruz kalma oranı yüzde 8,7’ye yükseliyor.

 Riskin büyüklüğü fark edilmeli

 Raporu değerlendiren SEFiA Direktörü Bengisu Özenç, “Söz konusu eğilim­ler iyi izlenmediği ve gerek­li önlemler alınmadığı du­rumda temerrütler ve âtıl varlık olasılığının Türk ban­kacılık sektörünü zayıflata­cağı öngörülüyor. Sınırlı bir karbon bütçesi­nin şekil verdiği yeni sanayi politikasından kaynaklanan finansal riskler, artık büyük işletmeler tarafından önemli bir risk olarak değerlendirilmeli” dedi.

Bütçeye göre strateji oluşturulmalı

SEFiA Analisti Evrim Öz­yorulmaz Akcura, “Kömür ile ilişkili varlıklar ve petrol rezervleri, düzenleme riskleriyle ilk etapta karşı karşıya kalan varlıklar. Bu nedenle yatırımcılar iklim taahhütlerini ve yatırım portföyü bağlamındaki yükümlülüklerini göz önünde bulundurarak âtıl varlık riskini nasıl yönetecekleri konusunda stratejiler geliştirmek durumunda” diye konuştu.

Âtıl varlıklar nedir?

Beklenen ekonomik ömürleri tamamlanmadan faaliyetini sonlandırması gerekecek ya da değerlerini kaybedebilecek fosil yakıt varlıkları.



Source link

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir