Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Ülkemizi yeni bir anayasaya kavuşturarak, demokrasinin standartlarını daha da yükseğe taşımanın gayretinde olacağız.” dedi.
Devrek Hamidiye Anadolu Lisesi Spor Salonunda gerçekleştirilen AK Parti Devrek İlçe Kongresinde konuşan Tunç, AK Partinin kuruluş sürecinden bahsederek, AK Partiye 22 yıldır kurulan oyunları, tuzakları, kapatma davaları ve FETÖ’nün darbe girişimlerini örneklerle anlattı.
Tunç, 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşananlara ve 367 krizine değinerek, “Biz o günlerden bugünlere geldik. Sonrasında Meclisteki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini iptal ettiriyorlar. O zaman da diyoruz ki Cumhurbaşkanını madem Mecliste seçtirmiyorsunuz, halk seçsin. Bu seferde referandumda Cumhurbaşkanını halk seçemez diye bu ülkenin ana muhalefet partisi kampanya yapıyor. Mecliste seçmeyecek, halk da seçmeyecek, Meclisten de korkuyorsun, halktan da korkuyorsun. Nasıl demokrasi olacak, nasıl cumhuriyet olacak? Adında cumhuriyet yazmakla cumhuriyetçi olunmaz, adında halk yazmakla halkçı olunmaz. Cumhuriyete inanacaksın, demokrasiye inanacaksın, millete inanacaksın, milli iradeyi savunacaksın. O zaman millet sizi baş tacı yapar.” ifadelerini kullandı.
AK Partinin bunlara rağmen kalkınma hamlesini sürdürdüğünü vurgulayan Tunç, AK Parti hükümetlerinin hayata geçirdiği reformlardan bahsetti.
Tunç, Türkiye’nin savunma sanayisini güçlendirdiklerine, yüzde 80 yerlilik oranını yakaladıklarına işaret eden Tunç, “Savunma sanayisinde güçlü olmayan bir ülkenin, ülke sınırlarını, kendi insanlarının güvenliğini sağlayabilmesi, dünyada hakkı, hakkaniyeti, mazlumun hakkını savunabilmesi mümkün müydü? Değildi elbette. İşte onun mücadelesini verdik.” dedi.
“Yeni, demokratik, sivil bir anayasayla Türkiye Yüzyılına başlayalım diyoruz”
Her alanda ülkeyi geliştirmenin gayretinde olduklarının, önemli reformlarla da milletin temel hak ve özgürlüklerini genişlettiklerinin altını çizen Tunç, Türkiye’nin bir daha darbelerle karşı karşıya kalmaması için önemli reformları hayata geçirdiklerini, kanun değişiklikleri yaptıklarını hatırlattı.
Tunç, anayasadaki vesayetçi ruhu ortadan kaldırmanın mücadelesini verdiklerini, buna rağmen bunun tam anlamıyla ortadan kalkmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Bu ülkede demokrasinin önü bir daha kesilmesin. Demokratik, sivil, katılımcı bir anayasa, milletin temel hak ve özgürlüklerini öne alan, devletin görevlerini net bir şekilde belirleyen, herkesin içinde kendisini bulduğu, her görüşten insanın kendisini bulduğu, yeni demokratik, sivil bir anayasayla Türkiye Yüzyılına başlayalım diyoruz. İnşallah bunu da başarırız. Mecliste bir uzlaşma, bunun için gerekiyor tabii ki. Bu uzlaşmaya evet diyenler millet tarafından takdir görecektir, bu uzlaşmaya yanaşmayanlar ise milletimiz tarafından tasvip görmeyecektir. Biz mücadelemizi sürdürmenin gayretinde olacağız. Ülkemizi yeni bir anayasaya kavuşturarak, demokrasinin standartlarını daha da yükseğe taşımanın gayretinde olacağız.”
“Hep birlikte Türkiyeyiz”
Bakan Tunç, son 5 yılda Türkiye’nin etrafının bir ateş çemberi olduğuna dikkati çekerek, Rusya-Ukrayna savaşına karşı Türkiye’nin izlediği politikanın dünyanın ve Birleşmiş Milletlerin takdirini topladığını kaydetti.
Küresel güçlerin, Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye’nin güneyinde bir terör devleti kurulması çabasına girdiğini anlatan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İsrail güvenliğini sağlamak, petrole, enerjiye orada hakim olabilmek ve ileride Türkiye’ye büyük sorunlar oluşturacak, Türkiye’nin güvenliğini tehdit edecek bir terör devleti kurmak istedi küresel güçler. Mücadele ettik. 15 Temmuz karanlığından çıkar çıkmaz 1 ay sonra Fırat Kalkanı Harekatını, Zeytindalı Harekatını yaptık. Teröristleri, 20 kilometre güvenli bölgenin dışına ittik. Orada bir terör devleti kurulmasını engelledik. Ne dedi muhalefet o dönem, hatırlayalım. Suriye’de ne işiniz var? demedi mi ana muhalefetin lideri. Onun dediğini yapsaydık oraya askerimizi göndermeseydik bugün orada İsrail’in güvenliği için Amerika Birleşik Devletlerinin öncülüğünde bir terör devleti kurulmuş olacaktı. Buna müsaade etmedik ve etmeyeceğiz. Bu ülkenin birlik ve beraberliğini bozdurmayacağız, iç cephemizi daha da kuvvetli tutacağız. Kardeşliğimizi bozmak isteyenlere, gücümüzü zayıflatmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Türk, Kürt, Çerkez, Laz biz kardeşiz. Hep birlikte Türkiyeyiz. Bir olacağız iri olacağız, diri olacağız ve hep birlikte Türkiye olacağız. Ülkemizi terörün her türlüsünden arındırarak, çocuklarımızı, geleceğimizi huzurlu bir geleceğe kavuşturmanın gayretinde Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, canla başla çalışmaya devam edeceğiz.”
“Cumhurbaşkanımız oradaki akan kanın durdurulmasıyla ilgili mücadelesini sürdürüyor”
Tunç, dış politikada hakkı, hakkaniyeti, adaleti savunmaya devam edeceklerini vurgulayarak, 7 Ekimden bu yana Gazze’de, Filistin’de bir soykırım yaşandığını, 50 bine yakın Filistinlinin hayatını kaybettiğini, bunun yüzde 80inin kadın ve çocuklardan oluştuğunu, 100 binden fazla insanın da yaralandığını anlattı.
Yaralılara kucak açtıklarını, insani yardımları devam ettiklerini dile getiren Tunç, “Diplomatik çalışmalarımızı da her platformda Birleşmiş Milletler kürsüsü de dahil. Sayın Cumhurbaşkanımız oradaki akan kanın durdurulmasıyla ilgili mücadelesini sürdürüyor. Bütün dünyaya bu mesajları vererek, dünyanın özellikle uluslararası sistemin insanlığın sorunlarına cevap veremediğini, çözemediğini zaten son 1 yıldır değil, geçtiğimiz 10-15 yıldır Dünya 5ten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür, diyerek haykırıyor adeta.” ifadelerini kullandı.
Tunç, baroların, sivil toplum kuruluşlarının, Uluslararası Ceza Mahkemesine müracaatları yaptığını belirterek, “Uluslararası hukuk alanında da o soykırımcıların, İsrailli savaş suçlularının yargı önünü çıkarılıp insanlık huzurunda hesap vermeleri için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu dünyada hesap vermelerini sağlamaya çalışacağız. Zaten onların öbür dünyada ilahi adaletten hiç kaçışları yok.” dedi.
Ekonomi alanındaki gelişmelere değinen Tunç, “Çevremizdeki savaşların, pandeminin, depremin oluşturduğu yaraları sarıyoruz. Bunların ekonomimizde oluşturduğu olumsuzlukları gidermenin gayretindeyiz. Emeklimizin, işçimizin, memurumuzun alım gücünü artırmak için mücadele ediyoruz. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Bu süreç geçecek ve yine halkımızın refahını artıracak her türlü projeyi hayata geçirmenin gayretinde olacağız. Her alanda milletimizin refahı için çalışacağız.” ifadelerini kullandı.
Tunç, AK kadroların, bu kongrelerden tazelenerek ve güçlenerek çıkacağına işaret ederek, 2028 yılına daha güçlü hazırlanacaklarını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde AK Parti ve Cumhur İttifakının yeni başarıları bütün dünyaya ilan edeceğini sözlerini ekledi.
AK Parti Zonguldak milletvekilleri Ahmet Çolakoğlu, Saffet Bozkurt ve Muammer Avcı, Devrek Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan ve AK Parti Devrek İlçe Başkanı İsmail Cinbir’in de konuşma yaptığı kongrede tek aday olan Cinbir, güven tazeledi.
AK Parti Samsun Milletvekili ve Zonguldak İl Koordinatörü Ersan Aksu’nun divan başkanlığını yaptığı kongreye, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve partililer katıldı.