“Uzun gelincik sendromu” terimi, tarladaki en uzun gelinciklerin diğerleriyle eşit seviyeye gelmesi için kesilmesi metaforundan gelir. Bu benzetme, toplumsal düzeyde başarılarıyla öne çıkanları “aşağı çekme” ve herkesi “eşitleme” dürtüsünü sembolize eder. Hikayeye göre, Kral Tarquin’in oğlu Sextus, düşman şehri nasıl fethedeceğine dair babasından bir tavsiye ister. Tarquin, hiçbir şey söylemeden bahçesindeki en uzun gelinciklerin başlarını keser. Sextus bu sessiz eylemi, fethetmek istedikleri şehirdeki aristokratları ortadan kaldırma mesajı olarak alır ve başarılı olur.
Uzun gelincik sendromu, köklerini antik tarihe dayandırsa da, etkileri günümüzde hala devam ediyor.