Yenidoğan çetesi skandalı | Anne ve babaları böyle tuzağa çekmişler: “Kuvözde bebeğimin ölü halini gösterdiler”



Yenidoğan çetesi skandalı | Anne ve babaları böyle tuzağa çekmişler: “Kuvözde bebeğimin ölü halini gösterdiler”

Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) 8 bin lira alabilmek için 12 bebeğin ölümüne neden olan yenidoğan çetesi hakkında, her gün yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor. Hazırlanan iddianamede, örgütün ölümüne sebep olduğu bebeklerin babalarının ifadeleri yer aldı. İfadelere göre, örgüt üyeleri “Annenin durumu kritik.”, “Bebek burada kalırsa ölür.” ve “Yoğun bakımlarımız dolu.” gibi yalanlarla aileleri şebekenin faaliyet gösterdiği hastanelere sevk etti. Babalardan biri, sevk sonrası kendisinden 8 bin lira talep edildiğini anlatırken, bir diğeri ise “Bebeğimi görmek istediğimde, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kuvözde bebeğimin ölü halini gösterdiler.” diye konuştu.

112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden olan 47 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, bebeklerini kaybeden babaların ifadelerine yer verildi.
Yenidoğan çetesi soruşturması: İstanbul’da 9 hastanede hizmetlere son verildi
Yenidoğan bebek çetesinin örgütsel şeması ortaya çıktı: Yenidoğan bebek çetesinde hangi hastanelerin adı geçiyor?
Yenidoğan çetesi: Meslekten atılan doktor ameliyat yapmış
Hastanesi yenidoğan çetesi soruşturmasına girdi, eski bakan Mehmet Müezzinoğlu açıklama yaptı
Yabancı uyruklu müşteki B.N.O. tercüman aracılığıyla alınan ifadesinde, 5 aylık kızını öksürük ve soğuk algınlığı şikayetiyle 14 Ocak 2024’te Beylikdüzü Medilife Hastanesi’ne götürdüğünü, yapılan testler sonucu bebeğinin hastaneye yatırılmasının uygun görüldüğünü söyledi.
Bebeğinin bir gün normal odada kaldığını, ertesi gün yoğun bakım ünitesine alındığını belirten B.N.O, üçüncü günün sonunda doktorun, “Burası bir aylık bebekler için. Sizin bebeğiniz burada kalırsa ölür. Ona yeni bir hastane bulun.” dediğini dile getirdi.
B.N.O, yoğun bakımdan sorumlu doktorun ise kendilerini günlük ücreti 7 bin lira olan Beylikdüzü Birinci Hastanesi’ne yönlendirdiğini ve bebeğin 2 hafta tedavi sonucunda sağlığına kavuşacağını söylediğini aktardı.
Bebeğinin 17 Ocak’ta ambulansla sevk edildiğini ve 5 günlük yatış ücreti olan 35 bin lirayı peşin ödediğini kaydeden B.N.O, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bebeğimi yenidoğan yoğun bakım ünitesine aldılar. Orada kuvöze koyduklarını gördüm. Benden bazı medical malzemeler olduğunu düşündüğüm şeyler istediler. Biberon, şampuan, bebek bezi ve bazı ilaçlar aldım.
Ertesi gün sabah 08.00’de aradılar ve bebeğimin durumunun kötü olduğunu, hastaneye gelmemiz gerektiğini söylediler. Hastaneye gittiğimde bebeğimin sabah 06.00 sıralarında öldüğünü, geri döndürmeye çalıştıklarını ama başarılı olmadıklarını söylediler.
Bebeğimi görmek istediğimde, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kuvözde bebeğimin ölü halini gösterdiler.”
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede müşteki olarak yer alan babalardan M.H.K, 13 Kasım 2023’te 28 haftalık hamile olan eşi Z.K. ile tansiyon rahatsızlığı üzerine Esenyurt’taki Özel Esencan Hastanesi’ne gittiklerini anlattı.
Burada 4 saat bekletildikten sonra, “Yoğun bakımlarımız dolu.” denilerek, Esenler’deki Özel Güney Hastanesi’ne yönlendirildiklerini belirten M.H.K, eşinin hastenaye ait özel ambulansla diğer hastaneye sevk edildiğini anlattı.
Hastaneye gittiğinde kendisini veznede çalışan kadın bir personelin karşıladığını anlatan adam, “Eşimin, ambulansla hastaneye gelir gelmez hayati tehlikesinin olduğunu ve acil doğuma aldıklarını söyleyerek, benden 8 bin TL istediler.” dedi.
Veznedeki kadının, ödemenin tamamını banka kartıyla kabul etmediğini anlatan M.H.K., “4 bin TL’nin nakit, 4 bin TL’nin banka kartı ile ödenmesini istediler. Akabinde istedikleri paranın nakit olan 4 bin TL’lik kısmını yakınlarda bulunan bir ATM’den çekerek veznede bulunan personele elden teslim ettim. Bana para karşılığında herhangi bir makbuz ya da işlem yapıldığına dair bir belge verilmedi.” şeklinde konuştu.
Doğumun ardından eşi ile çocuğunun 3 gün hastanede kaldığını anlatan M.H.K., “Çocuğum yoğun bakım ünitesinde kaldığı süre zarfınca iki kez Dr. Songül Hanım tarafından bilgilendirildim. Bana bebeğimin iyi olduğu bilgisi Songül Hoca tarafından verildi.” dedi.
M.H.K., ikinci gün ise durumun değiştiğini anlattı.
Baba M.H.K., ikinci gün kendisine çocuğunun durumunun kötüleştiğinin söylendiğini aktardı.
M.H.K., “Üçüncü gün olan 16 Kasım 2023 günü, gece 04.00 sıralarında da çocuğumuz vefat etti. Vefat haberini öğrendikten sonra hastaneden çıkış işlemlerini yaparak ayrıldık.” ifadelerini kullandı.
Müşteki baba E.K. ifadesinde, 26 Kasım 2023’te, eşi S.K’yle doğum için Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittiklerini ve aynı gün bebeklerinin doğduğunu söyledi.
Doktorların doğumdan sonra bebeğin durumunun iyi olduğunu, herhangi bir sıkıntısının olmadığını söylediklerini aktaran E.K, “27 Kasım’da bebeğimin doğumuyla ilgilenen N.T. isimli doktor bize bebeğin durumunun kötüleştiğini ve acil olarak sevk edilmesi gerektiğini söyledi.” dedi.
Saat 03.00-04.00 sıralarında bebeğinin Özel Bağcılar Medilife Hastanesi’ne sevk edildiğini anlatan baba, “Bu sırada bebeğimin rahatsızlığı ile alakalı herhangi bir tanı konulmamıştı.” ifadelerini kullandı.
Özel Bağcılar Medilife Hastanesi’nde bebeğiyle ilgilenen şüpheli doktor Dursun Eryılmaz’ın, kendilerine bebekte kalp yetmezliği olduğu ve metabolik hastalık bulunduğu bilgisini verdiğini belirten E.K. şunları kaydetti:
“Eğer yaşarsa yüzde 80 ihtimalle bebeğin engelli olacağını ya da öleceğini söylediler. Dr. Dursun Eryılmaz, bebeğime anne sütü vermek için beni eşimin yanına gönderdi. Eşimin yanına giderken hastaneden tekrardan arandım ve bebeğimin durumunun kötüleştiğini, acil olarak hastaneye geri dönmem gerektiğini söylediler.
Ardından hastaneye gittim ve bebeğim hala yaşıyordu. Bana bebeğimin durumunun kötü olduğunu söylediler. Dışarıdan özel bir doktorun gelerek bebeğimi muayene edeceğini, bunun karşılığında da 3 bin TL civarı ödeme yapmam gerektiğini söylediler. Bebeğim ertesi gün vefat etti.”
Müşteki baba H.H. de 26 Kasım 2023’te eşi G.E.H.’nin doğum sürecinin başlaması üzerine gittikleri hastanede, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yer olmadığı gerekçesiyle Özel Bağcılar Medilife Hastanesi’ne sevk edildiklerini anlattı.
Aynı gün doğum yapan eşinin ve bebeğin durumunun iyi olduğu ancak bebeğin yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kuvöze alınıp durumunun takip edileceği konusunda bilgilendirildiğini dile getiren H.H, “Bebek ile ilgili süreci yenidoğan yoğun bakım biriminin takip edeceğini söylediler. 29 Kasım günü sabah saatlerinde ismini Dursun (Eryılmaz) olarak bildiğim doktor ile görüştüm. Bebeğimin kalbinin gece 1-2 defa durduğunu, kalp masajı yapıp geri döndürdüklerini söyledi.” dedi.
Daha sonra kendisini arayan ve doktor olduğunu söyleyen kişinin bebeğinin ölüm haberini verdiğini ifade eden H.H, “Hastaneye vardığımızda bebeğimin morgda olduğunu söylediler. Özel Bağcılar Medilife Hastanesi personelleri bu yaşadığımız süreç içerisinde benden ambulans ücreti, serum, ilaç, iğne, refakatçi, yatış, doğum sonrası anne yatışı için ücret talep ettiler ancak herhangi bir ücret ödemedim.” şeklinde beyanda bulundu.
Müşteki Y.K, Yalova’da 2023 yılı ağustos ayında eşi S.K’nin, erken doğum yapacağı gerekçesiyle bebek yoğun bakımı olan İstanbul’daki Özel Bağcılar Medilife Hastanesi’ne sevk edildiğini kaydetti.
Y.K, 15 Ağustos’ta dünyaya gelen bebeğinin bağırsaklarının anne karnında çürüdüğü söylenerek ameliyat edildiğini, yaklaşık 2 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra 19 Ekim 2023’te vefat ettiğini belirtti.
Herhangi bir usulsüzlük hissetmediğini dile getiren Y.K, kendisinden ameliyat için ücret alınmadığını ancak dışarıdan getirilen kalp ve göz doktorunun muayene parasını verdiğini ifade etti.



Source link

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir