Ekim başında görevini devralmasının ardından dün ilk Ankara ziyaretini gerçekleştiren NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Saray’da karşılandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile de bir araya gelen Rutte’nin Ankara temasının ana gündem maddesini Rusya-Ukrayna savaşındaki son gelişmeler oluşturdu.
TUSAŞ’I ZİYARET ETTİ
Rutte, ekim ayında PKK tarafından düzenlenen terör saldırısında beş yurttaşın yaşamını yitirdiği TUSAŞ tesisini ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgâhı Anıtkabir’i de ziyaret etti. Erdoğan ve Rutte’nin ikili görüşmesinde “NATO müttefikleri arasında savunma tedariki engellerinin kaldırılması ve askeri ittifakın terörizme karşı ortak mücadelesi” ele alındı. Erdoğan ve Rutte son olarak 7 Kasım’da Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi kapsamında bir araya gelmişti.
‘KOLEKTİF GÜVENLİK’
NATO Genel Sekreteri Rutte, sosyal medya üzerinden Erdoğan’la görüşmesine ilişkin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile terörizm tehdidi, Ukrayna’daki savaş ve Ortadoğu’daki kriz de dahil olmak üzere, kolektif güvenliğimize yönelik büyüyen zorlukları görüşmek üzere bir araya geldim. Giderek daha öngörülemez hale gelen bir dünyada, Türkiye NATO’ya paha biçilmez katkılarda bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Görüşmenin ardından İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Kabulde Ukrayna-Rusya savaşı ve Filistin’de yaşanan katliamın sonlandırılması için yapılabilecekler, terörle mücadelede atılması gereken ortak adımlar, Türkiye’nin 2026’daki NATO Zirvesi ev sahipliği, NATO müttefiklerinin Türkiye ile savunma sanayisi malzemesi tedarik dayanışması ile Türkiye’nin NATO’ya müttefik olarak katkıları değerlendirildi” denildi.
Erdoğan’ın kabulde, TUSAŞ’a terör saldırısı sonrası Türkiye’ye dayanışma mesajları için NATO Genel Sekreteri Rutte’ye teşekkür ettiği belirtildi. Ziyaret öncesinde yapılan değerlendirmede; Rutte ve Erdoğan görüşmesinde, Avrupa’da bozulan barış ortamının NATO’nun çok daha güçlü olmasını gerektirdiğine dikkat çekilmesi ve AB’nin AB üyesi olmayan NATO müttefiklerine karşı dışlayıcı yaklaşımından duyulan rahatsızlığın dile getirilmesinin beklendiği ifade edilmişti. Rutte, Türkiye ziyaretinden önce önemli ikili görüşmeler gerçekleştirmiş, ABD başkanlığı görevine 20 Ocak’ta başlayacak olan Donald Trump ve İngiltere Başbakanı Kier Starmer ile bir araya gelmişti. Erdoğan, “Ukrayna’nın Rusya’ya balistik füzelerle saldırmasının büyük risk taşıdığını” söylemişti. Rusya’nın kabul ettiği “nükleer doktrinin” de pek çok ülke için endişe verici olduğu ileri sürülmüştü. Erdoğan, önceki gün ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüşmüştü. Erdoğan’ın Putin’e Türkiye’nin bölgesel gerilimi sonlandırmak için gayretlerini sürdürdüğünü belirttiği aktarılmıştı.
ATİNA YOLCUSU
Öte yandan Rutte’nin Ankara temaslarının ardından bugün Yunanistan’ın başkenti Atina’da olması bekleniyor.
‘AVRUPA İLE İŞBİRLİĞİ YENİ ORTAKLIKLAR SUNABİLİR’
Türkiye’nin eski NATO daimi temsilcisi emekli büyükelçi Fatih Ceylan, NATO Genel Sekreteri Rutte’nin Ankara temasları, Rusya-Ukrayna savaşındaki son gelişmelerin NATO ittifakına etkilerine ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu.
Rutte’nin; “B’nin TO’ya katkılarının azalabileceğine ilişkin” endişelerin bulunduğu ve Ukrayna-Rusya savaşının hareketlendiği bir dönemde Ankara’ya ziyaret düzenlediğini anımsatan Ceylan, “NATO’nun, ABD’nin seçilmiş başkanı Trump’ın iktidara gelecek olması karşısında Avrupalı müttefiklerin kendi aralarında dayanışmasını artırmak durumunda kaldığını ve Türkiye’nin de bu kapsamda değerlendirildiğini, bunun savunma sanayisi alanını da kapsadığına” işaret etti.
Ceylan, Türkiye’nin Eurofighter Typhoon tedariği sürecinde Almanya ile yaşanan son olumlu gelişmelerin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
TÜRKİYE’Yİ ZORA SOKAR
Kremlin’in güncellenmiş nükleer doktrini kapsamında nükleer silah kullanacağına ya da bir NATO üyesine saldıracağına inanmadığını kaydeden Ceylan, böyle bir durumda us-Çin stratejik işbirliğinin sekteye uğrayacağını ve Rusya’nın küresel güneyde tarafsız kalabilmiş ülkeleri de kaybedeceğini söyledi.
Ceylan, Rusya’nın NATO ülkelerinden birine operasyon başlatması durumunda ise Kuzey Atlantik Antlaşması’nın örgüte üye ülkelerin silahlı bir saldırıya uğrayan herhangi bir üye ülkeye yardım etmelerini öngören 5. maddenin devreye gireceğini ve Türkiye’yi de büyük ölçüde zora sokacağını vurguladı.
BAĞIMLI OLUNMAMALI
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın önceki günlerde ABD’nin Gazprom’a uyguladığı yaptırımlara ilişkin “Biz gaz ithalatımızın yüzde 40’ını Gazprom’dan yapıyoruz, adamların umurunda değil” ifadesini anımsatan Ceylan, Türkiye’nin Rusya’ya yüzde 40 bağımlı hale geldiğinin açıklandığını söyledi. Rusya işbirliğinde Akkuyu Nükleer Güç Santralı projesine de dikkat çeken Ceylan, bir taraftan LNG alımında ABD ile işbirliği yapıldığını kaydetti.
Ceylan, “Türkiye’nin dengeli bir siyaset izlemesi gerektiğine katılıyorum ancak dengeleme yapalım derken usya’ya bu denli bağımlı hale gelmenin anlamı yok. Oradan LNG alayım buradan doğalgaz alayım derken nereye kadar gideceksin? İran’dan da doğalgaz alıyoruz. Bunları çeşitlendirecek yollar denenmiyor. Bir noktada Türkiye’yi zora sokabilir. Trump iktidara geldiğinde ne yapar düşünmek lazım” diye konuştu.
Trump döneminde Türkiye’nin Avrupalı savunma sanayisi kuruluşlarıyla işbirliğini ilerletmesi gerektiğini söyleyen Ceylan, eğer süreç iyi yönetilirse Ankara’ya yeni ortaklıklar için alan sunabileceğini açıkladı.