Donald Trump’ın başkanlık kampanyasında açıkladığı ekonomik politikalar, ABD ekonomisi için ciddi dönüşümleri öngörüyor. Trump, yasa dışı göçmenlerin ülkeden çıkarılmasını ve göçün sınırlandırılmasını hedefliyor. Bu adımlarla Amerikalılara iş olanakları yaratmayı amaçlıyor. Ancak bu politikalar, iş gücü maliyetlerini artırarak üretim maliyetlerini ve dolayısıyla enflasyonu yükseltebilir. Göçün sınırlandırılması, düşük ücretli iş gücüne olan erişimi kısıtlayarak üretim sektöründe bir baskı yaratabilir.
Trump ayrıca, şirketlere yönelik vergilerde %10’a kadar indirim planlıyor ve üretim tesislerini ABD’ye geri taşıyan şirketlere %15 ek vergi avantajı sunmayı hedefliyor. Ancak bu kayıpları telafi etmek için Çin’den ithalat vergilerini %60’a, Avrupa’dan %10-20’ye ve Meksika’dan %100’e kadar artırmayı planlıyor. Ekonomistler, bu adımların kısa vadede ABD iç pazarında istihdam yaratabileceğini, ancak uzun vadede artan maliyetlerin enflasyonu körükleyeceği konusunda uyarıyor.
Küresel ve Arap Ekonomilerine Etkiler
Trump’ın ekonomi politikalarının küresel etkileri, özellikle Arap ülkelerinde farklı sonuçlar doğurabilir. Körfez ülkeleri, Trump’ın petrol fiyatlarını düşük tutma çabalarından etkilenebilir. Bu durum, petrol gelirlerine dayalı ekonomilerde çeşitlendirme projelerini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca Trump’ın Çin ve Rusya ile ticari ilişkileri sınırlamaya yönelik baskıları, Körfez ülkelerinin bu iki büyük ortakla iş birliğini zorlaştırabilir.
Öte yandan, ABD’den dış yardım alan Ürdün, Fas ve kısmen Mısır gibi ülkeler, Trump’ın yardımları kesme veya ihracata gümrük tarifesi koyma ihtimaline karşı temkinli bir iş birliği yaklaşımı benimseyebilir. Ekonomistler, Trump’ın politikalarının, uluslararası ekonomik kurumlar üzerindeki etkisini de tartışıyor. Özellikle, Keynesçi modele dayanan mevcut sistemin yerine, Friedman’ın serbest piyasa ekonomisine yönelik modeli teşvik etmesi durumunda küresel dengelerin bozulabileceği öngörülüyor.
Trump’ın vaatlerini ne ölçüde gerçekleştirebileceği, bu politikaların ABD içinde ve dışında yaratacağı zorluklara bağlı olacak. Ancak özellikle Arap ülkeleri, Trump’ın korumacı politikalarına karşı ekonomik stratejilerini yeniden gözden geçirmek zorunda kalabilir.
ABD İçinde Çelişkiler ve Ekonomik Baskılar
Trump’ın planladığı vergi indirimleri ve altyapıya yatırım gibi teşvikler, kısa vadede ekonomik büyümeyi artırabilir. Ancak, bu büyüme büyük ölçüde “bütçe açığı finansmanı” (deficit financing) ile sağlanacağı için uzun vadede enflasyonu körükleyebilir. Artan maliyetler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz oranlarını artırmasına neden olabilir. Bu durum, finansal piyasalar, bankalar ve yatırım fonları gibi sektörlerde büyük kayıplara yol açabilir. Ekonomistler, bu durumun, Trump’ın düşük faiz politikasıyla çeliştiğine ve para politikası ile maliye politikası arasında çatışmalara yol açabileceğine dikkat çekiyor.
Ayrıca, Trump’ın petrol boru hatları ve yeni kaynakların araştırılması gibi çevresel açıdan tartışmalı projelere ağırlık vereceği öngörülüyor. Bu durum, OPEC+ üyelerinin üretimi sınırlamasıyla birleşirse, küresel petrol fiyatlarının yükselmesine neden olabilir. Arzın azalması ve talebin artması, ABD içinde de enerji maliyetlerini artırabilir. Trump’ın İran, Venezuela ve Rusya gibi ülkeler üzerindeki ekonomik yaptırımları sıkılaştırma planları da, petrol kaçakçılığını artırarak küresel piyasalarda dengesizliklere yol açabilir.
Arap Dünyası ve Körfez Ülkeleri İçin Riskler
Körfez ülkeleri, Trump’ın petrol fiyatlarını düşürme çabaları nedeniyle ekonomik çeşitlendirme projelerini yavaşlatma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Özellikle Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler, OPEC+ kapsamında Rusya ile olan iş birliğini sürdürmekte zorlanabilir. Trump’ın Çin ile ticari ilişkileri sınırlandırma baskısı da, Körfez ülkelerinin en büyük ticaret ortaklarından biriyle olan bağlarını riske atabilir.
Buna karşılık, ABD’nin serbest ticaret anlaşmalarından yararlanan Ürdün, Fas ve Mısır gibi ülkeler, Trump’ın tarifeleri artırması durumunda ihracatta daralma riskiyle karşılaşabilir. Ancak, bu ülkelerin ABD ile ekonomik iş birliğini sürdürme konusunda pragmatik bir yaklaşım sergilemesi bekleniyor.
Sonuç: Trump’ın Politikalarının Geleceği
Donald Trump’ın ekonomi politikaları, ABD içinde ve küresel düzeyde karmaşık sonuçlar doğuracak. Kısa vadeli istihdam artışı ve ekonomik büyüme sağlama hedefi, uzun vadede bütçe açıkları, enflasyon ve küresel ticarette dengesizlikler yaratabilir.
Arap dünyası için Trump’ın politikaları, petrol fiyatları, enerji yatırımları ve Çin ile ilişkilerde önemli sınavlar anlamına geliyor. Körfez ülkeleri ve diğer Arap ekonomileri, bu politikaların etkilerini dengelemek için alternatif stratejiler geliştirmek zorunda kalabilir. Trump’ın vaatlerini ne ölçüde gerçekleştirebileceği, ABD’nin iç dinamikleri ve küresel ekonomik sistem üzerindeki etkisiyle doğrudan bağlantılı olacak.