ABD Başkanı Trump’ın “vur” emri verdiği Husiler bir kez daha dünya gündeminde. Peki kim bu Husiler? Husiler, Yemen’de İsrail’e karşı direniş ekseninde yer alan, İran’dan destek alan Şii bir örgüt. Husiler başkent Sana’nın yanı sıra ülkenin kuzeyini ve Kızıldeniz kıyılarını da kontrol ediyorlar.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den sonra Filistin’e destek amacıyla Kızıldeniz’de İsrail’e ait veya İsrail’e giden gemileri hedef aldılar.
Ensar Allah isimiyle tanınıyor, İran’dan destek alıyorlar. Husiler, Gazze Savaşı’yla birlikte Filistin’e destek için uluslararası ticari gemilere saldırılarıyla gündeme oturdu. Bu saldırılarla ABD ve İngiltere’nin hedefi haline geldi.1990’lı yıllarda Şiilerin bir kolu olan Zeydiliği savunmak amacıyla ön plana çıkmaya başladılar.Yemen’in kuzeybatısındaki Saada bölgesinde etkililerdi. Adlarını, Zeydiliğin en önemli isimlerinden Hüseyin Bedreddin El Husi’den alıyorlar.Amerika Birleşik Devletleri’nin 2003’te Irak’ı işgal etmesiyle Husiler, Amerikan karşıtı gösterilerle gündeme gelmeye başladılar. Hedeflerinde ABD’nin destek verdiği Yemen hükümeti de vardı. Dönemin Devlet Başkanı Abdullah Salih’i yolsuzlukla suçluyorlardı. “Amerika’ya ölüm, İsrail’e ölüm” sloganlarıyla dikkat çektiler.Bu dönemde dini hareketleri silahlı bir isyana dönüştü ve hükümet güçleriyle çatışmaya başladılar.Liderleri Hüseyin Bedreddin El Husi 2004’te hükümet güçleri tarafından öldürüldü. Husiler, 10 yıl sonra, 2014’te başkent Sanaa’yı ele geçirdi.Amerika Birleşik Devletleri’nin destek verdiği dönemin Yemen Devlet Başkanı Abid Rabbo Mansur Hadi 2015’te Suudi Arabistan’a kaçmak zorunda kaldı. Yemen’de yıllarca sürecek iç savaş başlarken Husiler uluslararası toplum tarafından daha da tanınır hale geldi.İç savaşta Husilere İran destek verirken Yemen hükümetinin arkasında Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri yer aldı. Amerika Birleşik Devletleri de koalisyon güçlerine askeri destek sağlıyordu. Husiler bu dönemde ülke sınırlarını aşan drone ve füze saldırılarıyla manşetlere oturdu.En çok ses getireni 2019’da Suudi Arabistan’ın petrol tesislerine düzenlenen saldırıydı. Suudi Arabistan’ın petrol üretimi sekteye uğradı ve petrol fiyatları arttı.Husiler bir yıl sonra bu kez Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a balistik füze saldırısı düzenledi.2022’de Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’ye düzenlenen drone saldırısında 3 kişi öldü.Yıllar süren savaşın ardından Suudi Arabistan, Husiler’i yenilgiye uğratamayınca müzakere masasına oturdu. Barış müzakereleri zaman zaman aksamalar olsa da sürüyor.Husiler, halen başkent Sanaa’nın yanı sıra Yemen’in kuzeyini kontrol ediyor. Kızıldeniz kıyıları da kontrolleri altında. Yemenlilerin büyük bir bölümü Husilerin yönetimi altında yaşıyor. Husiler vergi toplayıp para da basıyor. Birleşmiş Milletler’in 2010 verilerine göre destekçilerinin sayısı 100 bin ila 120 bin arasında değişiyor. Bunların içinde silahlı milisler de bulunuyor.Husiler silahlı bir gruba dönüştükten sonra kendilerine rol modeli olarak Lübnan’daki Hizbullah örgütünü seçti. 2014’ten beri Hizbullah’tan askeri eğitim aldıkları söyleniyor. Husiler, Hizbullah ve Hamas ile birlikte kendilerini İran öncülüğündeki direniş ekseninin parçası olarak tanımlıyor. ABD ve Suudi Arabistan, İran’ı drone ve füzeler sağlamakla suçluyor.Husiler, Gazze Savaşı ile yeniden gündeme oturdu. Kendilerini Filistinlilerin savunucuları olarak tanımlayan Husiler, Gazze’ye destek için Kızıldeniz’de İsrail’e giden gemileri hedef almaya başladı.Kasım’da İsrail’e ait olduğunu iddia ettikleri bir kargo gemisini ele geçirdiler. Başka ticari gemilere de drone ve balistik füze saldırıları düzenlediler.Husiler, 10 Ocak’ta da İsrail’e destek olduğu gerekçesiyle Kızıldeniz’de ABD’ye ait bir geminin füze ve kamikaze dronlarla hedef alındığını duyurdu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 11 Ocak’ta ABD ve Japonya tarafından sunulan ve Husilerin Kızıldeniz’deki saldırılarının acilen sonlandırılmasını talep eden karar tasarısını kabul etti.
Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’si yapılıyor.