Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, başkentte bir otelde düzenlenen Türkiye-Lesotho Yuvarlak Masa Toplantısına katıldı.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ev sahipliğinde düzenlenen “Yatırımlara İlişkin Yuvarlak Masa Toplantısı” vesilesiyle Lesotho Başbakanı Samuel Ntsokoane Matekane ve heyetini Ankara’da ağırlamaktan onur duyduğunu belirten Yılmaz, “İlgili kurumlarımız ve her iki ülkeden iş adamlarının katılımıyla gerçekleşen bu güzel toplantının, ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesine katkı sağlamasını temenni ediyorum.” ifadesini kullandı.
Matekane’nin ziyaretinin, Lesotho Krallığı’ndan Türkiye’ye bu zamana kadar gerçekleştirilen en üst düzey temas olması açısından önemli olduğunu bildiren Yılmaz, şöyle devam etti:
“Sayın Başbakanın ülkemizi farklı kurumlardan ve iş çevrelerinden temsilcilerin yer aldığı geniş bir heyetle ziyaret ediyor olması, bizi ziyadesiyle memnun etmiştir. Bu ziyaretin ülkelerimiz arasındaki ilişkilerde, özellikle ekonomik-ticari ilişkilerde bir dönüm noktası olacağına yürekten inanıyoruz. Sabah, Sayın Başbakan ile baş başa ve Lesotho heyetiyle heyetler arası son derece verimli temaslarda bulunduk. İki ülke iş dünyasını buluşturan bu yuvarlak masa toplantısının da Türkiye ve Lesotho arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi ve karşılıklı yatırım imkanlarının ele alınabilmesi bakımından yepyeni fırsatlar sunacağına inanıyorum.”
İki ülke arasındaki ticaret hacmini artırmak ve karşılıklı yatırımları teşvik etmek için bu tür etkinliklerin düzenlenmesinin, işbirliğinin daha da gelişmesine önemli katkı sağladığını belirten Yılmaz, “Türkiye olarak, Lesotho ile olan ilişkilerimizi her alanda ilerletme arzusunu taşıyoruz. İki ülke iş çevreleri arasında doğrudan temasların artırılması için her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu da vurgulamak istiyorum.” dedi.
Afrika Kıtası’ndaki tüm ülkelerle ilişkilerin ve işbirliğinin geliştirilmesinin büyük önem ve öncelik verdikleri bir husus olduğunu söyleyen Yılmaz, “Türkiye, köklü tarihi ve insani bağlara sahip olduğu Afrika ülkeleriyle ilişkilerini 25 yıl önce yürürlüğe koyduğu Afrika’ya Açılım Eylem Planıyla bütüncül, kurumsal ve sistematik bir çerçeveye oturtmuştur.” diye konuştu.
“50 milyon dolar ticaret hacmine ulaşma hedefi belirledik”
Afrika Ortaklık Politikasının amacının, “Afrika’nın sorunlarına Afrika perspektifinden çözümler” ilkesi doğrultusunda, eşit ortaklık ve kazan-kazan temelinde kıtanın barış ve istikrarına katkıda bulunmak olduğunu ifade eden Yılmaz, “Bu politika, kamu kurumlarımızın, özel sektörümüzün ve sivil toplum kuruluşlarımızın çalışmalarını içeren bütüncül bir anlayışla icra edilmektedir.” dedi.
Lesotho Krallığı’nın, Türkiye’nin Güney Afrika’da önem verdiği, ilişkilerinin olumlu seyrettiği ortaklardan biri olduğunu bildiren Yılmaz, buna rağmen Lesotho ile ticaret hacminin sembolik denilebilecek bir seviyede olduğunu belirtti.
Lesotho’nun, 3 milyar dolara yakın bir dış ticaret hacmi olduğu dikkate alındığında ülkeler arasındaki ticaret hacminin potansiyelinin çok altında olduğunu söyleyen Yılmaz, “Sayın Başbakanla görüşmelerimizde ikili ticaret ve yatırımlarımızın gerçek potansiyelini yakalaması için ilk aşamada 50 milyon dolar ticaret hacmine ulaşma hedefi belirledik. Buradan hareketle, Lesotho ile de ticaretimizi karşılıklı olarak artırabileceğimize ve Lesotho’nun Güney Afrika bölgesinde ticari ve yatırımlar için bir destinasyon olabileceğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Türk firmalarının halihazırda Lesotho’da yatırımlarının bulunmadığını aktaran Yılmaz, “Ancak, iki ülke kamu otoriteleri ve iş dünyaları arasındaki temaslar arttıkça, Türk girişimcileri Lesotho’daki fırsatları daha iyi değerlendireceklerdir. Bunun neticesinde yapacakları yatırımlar sayesinde, Lesotho’nun ekonomik kalkınmasına ve istihdamına da katkı sağlayacaklarına inanıyorum. Sayın Başbakanla bugün baş başa ve heyetler arası gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, ilişkilerimizi ticaret, yatırımlar, enerji, madencilik, tarım, eğitim, turizm ve çevre alanlarında geliştirmek yönünde mutabık kaldık.” diye konuştu.
“Lesotho’daki projelerinden müteahhitlik firmalarımızın da pay alacağına inanıyorum”
Gerek bölgesel gerek çok taraflı platformlarda Lesotho ile işbirliği içerisinde olmaktan memnuniyet duyduklarını belirten Yılmaz, “Bu kapsamda, Lesotho’nun Afrika Büyüme ve Fırsat Yasası yararlanıcısı bir ülke olması, SAKU ve SADAK gibi bölgesel örgütlerin üyesi olması, ayrıca da Afrika Kıtası Serbest Ticaret Anlaşmasına taraf olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum.” dedi.
Bu anlaşmalar vesilesiyle özellikle tekstil ve konfeksiyon sektöründe önemli bir ihracat performansı bulunduğunu bildiren Yılmaz, ayrıca Lesotho’nun gıda güvenliği ile ilgili sorunlarını da dikkate alarak tarım sektöründe ve tarımsal mekanizasyon alanında da işbirliği fırsatları olduğunu belirtti.
Türk müteahhitlik firmalarının henüz Lesotho’da herhangi bir proje gerçekleştirmediğini söyleyen Yılmaz, “Ancak önümüzdeki dönemlerde Lesotho’da geliştirilecek altyapı ve üstyapı projelerinden müteahhitlik firmalarımızın da pay alacağına inanıyorum. Böylece müteahhitlerimiz dünya çapında edindikleri tecrübeleriyle Lesotho’nun gelişmesine ve artan rekabet nedeniyle daha düşük maliyetlerle bu yatırımları gerçekleştirmesine katkıda bulunacaklardır. Lesotho’nun Highland Water Projesinin İkinci Aşamasının gerçekleştirilmesinde, ülkenin otoyol ağının güçlendirilmesinde ve demiryolu hatları inşasında müteahhitlerimizin katkı sunabileceğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin, 48 Afrika ülkesiyle İş Konseyi mekanizması bulunduğunu hatırlatan Yılmaz, şöyle devam etti:
“Türkiye ve Lesotho arasında henüz bir İş Konseyi mekanizmasının tesis edilmediğini biliyoruz. Bu bağlamda, DEİK ve Lesotho’dan bir muhatap kuruluş arasında, iki ülke iş dünyaları arasında ilişkilerin geliştirilmesi ve ticaret ve yatırımların artırılmasına katkı sağlayacağına inandığımız bir Türkiye-Lesotho İş Konseyi’nin kurulmasının faydalı olacağını düşünüyorum. Bu çerçevede Sayın Başbakan ile iki aşamalı bir yol haritası belirlemiş durumdayız. Öncelikle iş dünyamızdan oluşturulacak bir heyetin, gerek ticaret gerek yatırımlar gerek müteahhitlik hizmetleri anlamında Lesotho’daki fırsatları yerinde görmesi, incelemesi, yeni projeler, fikirler geliştirmesi ve bunun oluşturduğu zemin esas alınarak ikinci aşamada da bir iş konseyi kurulmasının faydalı olacağını düşünüyoruz.”
Türkiye’nin, Afrika ülkeleriyle ilişkilere verdiği önemin bir göstergesinin de iki yılda bir Türkiye’de, Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu’nun düzenlenmesi olduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu kapsamda 2023 yılı ekim ayında İstanbul’da Türkiye-Afrika Dördüncü Ekonomi ve İş Forumu gerçekleştirilmiş ve kıtadan binlerce iş insanı İstanbul’da muhataplarıyla bir araya gelmiştir. Beşincisini 2025 yılı sonbaharında gerçekleştirmeyi öngördüğümüz forumda Lesotho’yu, iş dünyasından temsilcilerini de aramızda görmekten memnuniyet duyacağız.” dedi.
Yılmaz, Afrika ülkeleriyle ahdi altyapıyı güçlendirmek için bugüne kadar 49 ülke ile Ticari ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması, 32 ülke ile Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması, 17 ülke ile Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması (ÇVÖA) imzalandığını aktardı.
“İkili işbirliğini bir üst seviyeye taşıma imkanı bulabileceğiz”
Bu bağlamda, ülkeler arasında 2016’da imzalanan Ticari ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının da yakın zamanda iç onay prosedürlerinin tamamlanarak yürürlüğe girmesini umduklarını belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle, Karma Ekonomik Komisyon toplantılarını düzenli bir şekilde bakanlar düzeyinde gerçekleştirebilecek ve ekonomik ve ticari konulardaki ikili işbirliğini bir üst seviyeye taşıma imkanı bulabileceğiz. Ayrıca müzakere aşamasında olan Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması’nı da en kısa zamanda neticelendirerek imzaya hazır hale getirmeyi umuyoruz. Sayın Başbakan ve kabinesinin iş dünyasından gelmesi, sonuç odaklı ve reformcu bir yaklaşıma sahip olmaları bu sözleşmelerin en kısa zamanda sonuçlanmasına büyük destek verecektir. Dost Lesotho’nun Başbakanı Sayın Matekane’nin ziyareti vesilesiyle düzenlediğimiz bu toplantının, ülkelerimiz arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişimine katkı sağlamasını temenni ediyorum.”
