YEMEĞİN TADINA BAKMAK ORUCA ZARAR VERİR Mİ?
Boğaza herhangi bir şeyin geçmediği, sadece dil ucuyla küçük bir tadım yapıldığı durumda oruç bozulmaz ve teknik anlamda zarar görmez. Fakat bu fiil gereksiz tekrarlandığında, oruç adabına yakışmayan bir alışkanlık hâline gelebilir. Mekruh olarak nitelendirilen bu davranışlar, orucun ruhunu zedeleyip sevabını azaltabilir. İslam âlimleri, zaruretsiz yapılan tadımın oruç üzerindeki olumsuz etkisine dikkat çeker. Maddi zarar vermese de manevi açıdan ibadetin kalitesini düşürmüş olabilir. Eğer gerçekten bir ihtiyaç varsa, oruca halel getirmeden tadım yapmak mümkündür. Burada amaç, kontrolü elde tutmak ve oruç bilincini kaybetmemektir. Böylelikle yemeğin tadına bakmak zorunda kalınsa da orucun sıhhatine teknik bir zarar gelmez.
YEMEĞİN TADINA BAKMAK ORUÇ SEVABINI AZALTIR MI?
Mecburiyet olmadan yemeğin tadına bakmak, dinî literatürde mekruh olarak yer alıyor. Mekruh fiiller, orucun sevabını azaltabilecek davranışlar arasında sayılıyor. Oruç tutarken amaç, sadece aç kalmak değil aynı zamanda nefsi kontrol edebilmek. Sürekli tadım yapmak, bu kontrolü zayıflatabilir ve orucun manevi hazzına engel olabilir. Dolayısıyla keyfi tatma eylemi, sevap üzerinde olumsuz etki oluşturabilir. Fakat gerçek ihtiyaç veya zorunluluk hâlinde küçük bir tadım yapıldığında bu olumsuzluk en aza iner. İslam âlimleri, zorunluluk halinde tadımın oruca zarar vermediğini ve sevap kaybı yaratmamasını umut eder. Ama sırf merak veya lezzet amacıyla yapılıyorsa oruç sevabının azalması muhtemeldir.ORUÇLUYKEN YEMEĞİN TADINA NASIL BAKILMALI?Zorunlu bir durum varsa, yemeğin tadına bakma işi özenle yürütülmeli. Dilin ucuna çok küçük bir miktar alınıp hemen tükürmek, boğaza kaçma ihtimalini azaltır. Tadım sonrasında ağız iyice çalkalanıp su tükürülerek kalıntılar uzaklaştırılabilir. Özellikle tuz ayarı veya yemeğin lezzet dengesini tutturmak için gereken bu uygulama, dikkatli yapıldığında orucu bozmaz. Miktarı abartmadan, sadece lazım olduğu kadarıyla tatmak gerekiyor. Başkası oruç tutmuyorsa, tadımı onun yapması daha ideal kabul edilir. Ama bu imkân yoksa oruçlu kişinin kendi yapması da sakınca oluşturmaz. Yine de keyfi tekrarlardan kaçınmak, orucun manevi disiplini açısından önemlidir. Böylece yemeğin kalitesi korunurken, oruca halel getirilmemiş olur.
HANGİ DURUMLARDA ORUÇLUYKEN YEMEĞİN TADINA BAKILABİLİR?
Oruçlu kişinin yemeğin tadına bakması için zaruret veya geçerli bir sebep bulunması gerekir. Örneğin yemek hazırlarken tuz oranını doğru ayarlamak zorunlu olabilir. Aşçı veya ev hanımı, iftarda sunulacak yemeği lezzetli hazırlamak için kısa bir tadım yapabilir. Bebek veya hasta için mama hazırlarken de sıcaklık veya tuz kontrolü gerekebilir. Yine önemli bir misafir, hassas bir damak tadına sahipse, ev sahibinin önceden yemeği kontrol etmesi gerekebilir. Tüm bu durumlarda, dil ucuyla az miktarda tatmak orucu bozmaz. Önemli olan, yutma eyleminden kaçınmak ve ağızda kalanları tamamen tükürmektir. Bu tür mecburi tadımlar, fıkıhta izin verilen uygulamalardır. Zorunluluk ortadan kalkınca tadımı sürdürmek mekruh sayılır ve tavsiye edilmez.
ORUÇLU BİR KADININ YEMEĞİN TADINA BAKMASI MEKRUH MU?
Kadın veya erkek fark etmez, eğer mecburiyet yoksa oruçluyken yemeğin tadına bakmak mekruh olarak değerlendirilir. Fakat zaruri durumlarda bu fiil mekruh olmaktan çıkar. Klasik fıkıh eserlerinde, kocasına yemek pişiren bir kadının yemeği dil ucuyla tatmasının, eğer eşi çok titizse ve yemeğin tadı yüzünden sorun çıkması muhtemelse, mekruh olmadığı belirtilir. Yani mazeretli hâllerde, oruç bozulmadan ve günaha girilmeden yemeğin tadı kontrol edilebilir. Önemli olan bu tadımı abartmamak ve hemen tükürerek boğaza kaçmasını engellemektir. Eğer ortada böyle bir ihtiyaç yoksa, keyfi tadım ibadetin ruhuna uymadığı için hoş karşılanmaz.