Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, “Yatırım fonları, bireysel emeklilik, tahvil gibi enstrümanlarımız aracılığıyla neredeyse Türkiye’de her haneye girdik. Artık her haneye girmeyi başardığımıza göre artık sermeye piyasalarının payının tüm finansal sistemde arttırılması gerekiyor.” dedi.
Gönül, Adana Sanayi Odası (ADASO) Sakıp Sabancı Toplantı Salonu’nda düzenlenen “İş Dünyası Buluşması” programında yaptığı konuşmada, Adana’da olduğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
Finansal okuryazarlık hikayesinin bugünün hikayesi olmadığını belirten Gönül, “Dünyada 2008 krizinde başlayan ve halkın finansal okuryazarlık düzeyinin düşük olması nedeniyle verilen zararın görülmesinden sonra ülkemizde de 2014 yılından sonra alınan tedbirlerle birlikte başlayan bir süreç. Ancak bu süreç 22 Mayıs günü Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in verdiği destekle hazırlamış olduğumuz platformun lansmanı yapılmasıyla yeni bir boyut kazandı. Daha önce alınan kararla Sermaye Piyasası Kurulu finansal okuryazarlık konusunda koordine sağlayıcı kurum olarak seçildiğinde bu görevi biz de üstlendik ve elimizden geldiğince iyi bir şekilde yaygınlaşmasını sağlamaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
Finansal okuryazarlıkta ilk hedef kitlelerini gençler, ev hanımları, girişimciler ve iş adamları olarak belirlediklerini vurgulayan Gönül, şunları kaydetti:
“Gençlerin genç yaştan itibaren finansal okuryazarlığa sahip olmasıyla birlikte başta biriktirme, tasarruf etme bilinci ile bütçesini yapma, finansal kararların doğru ve rasyonel bir şekilde alınabilmesini sağlamayı amaçlıyoruz. Ev hanımlarımızın özellikle finansal okuryazarlık olmalarının öneminin büyük olduğunu biliyoruz. Çünkü hem gelecek nesiller yetiştirmiş olmaları hem de evin bütçesini yapmış olmaları bizim için çok kıymetli. Eğer bütçeyi yapabilir ve yönetebilirlerse işte çekirdekten başlıyoruz. Bundan sonraki hedefimizi küçük ve orta işletmelerin sahipleri ve bunların çalışanları oluşturuyor. Bizim için finansal düzenini sağlayan bir çalışan başta bir mutluluk içerisindeki bir çalışan oluyor. Finansal sıkıntıları olan bir çalışan işletmelerine faydalı olamayacaktır. Bu nedenle öncelikle sizlerle birlikte bu projeyi yürütmek bizim için hakikaten çok önemlidir. Biz projemizi yönetirken bakanlıklarımızla protokoller yaparak hem projemizi anlatıyoruz hem de etki alanımızı büyütmeye çalışıyoruz.”
Gönül, Sermaye Piyasası Kurulu olarak asıl işlerinin küçük yatırımcının, sermaye piyasalarının korunmasını sağlamak ve sermaye piyasası enstrümanlarını geliştirmek olduğunu ifade etti.
Son yıllarda özellikle halka arzlara olan teveccühün arttığını dile getiren Gönül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yıllarca 1,5 veya 2 milyon civarında olan yatırımcı sayısı pandemiden sonra 8,5 milyona kadar çıktı ve bu çıkan yatırımcı sayısıyla birlikte halka arz sayısı önce bir senede 52 daha sonra da bir senede 54’le rekor kırdık. Bir sene içerisinde toplam 54 şirketi halka arz etmek haftada bir şirketten fazla halka arz yaptığımızı gösteriyor ve piyasa bunu kaldırdı. Kabul etti. Bu sene sanırım 30 civarında halka arz yaptık. Önümüzde yaklaşık iki aylık bir süre var. Halka arzlar muhtemelen devam edecektir. Dosyaları incelemeye devam ediyoruz.
Hem talep yönünden hem de halka arza gelen şirketler yönünden elimizdeki başvurulardan gördüğümüz halka arza teveccüh devam ediyor. Bunun sevindiren tarafı şirketlerimizin artık halka arzla büyüyebileceklerini görmeleri, bu bilince sahip olmaları ve bu bilinç sayesinde kendi sermayelerine özellikle faiz hassasiyeti olan şirketlerin büyümek için sermaye piyasalarından geçmeleri. Yatırımcı sayısının artmasıyla birlikte tabii sadece bu borsa yatırımcısı olarak düşünmemek lazım. Yatırım fonları, bireysel emeklilik, tahvil gibi enstrümanlarımız aracılığıyla neredeyse Türkiye’de her haneye girdik. Artık her haneye girmeyi başardığımıza göre artık sermeye piyasalarının payının tüm finansal sistemde arttırılması gerekiyor.”