ÜLSER HASTALARI ORUÇ SIRASINDA REFLÜ SORUNLARIYLA NASIL BAŞ EDEBİLİR?
Ülser ve reflü, mide asidinin aşırı salgılanmasıyla yakından ilişkilidir. Oruç tutarken boş midenin asidi yemek borusuna daha kolay ulaşabilir ve reflü ataklarını tetikleyebilir. Bu sorunu azaltmak için öncelikle doktorun verdiği asit baskılayıcı ilaçlar düzenli alınmalıdır. İftarda ve sahurda bir anda çok yemek yerine, yavaş ve küçük porsiyonlarla beslenmek gerekir. Yiyecek seçiminde asitli içecekler, kızartma, baharatlı ürünler ve çikolata gibi reflüyü tetikleyen unsurlardan kaçınmak önerilir. Yemek sonrası hemen yatmamak veya uzanmamak reflü atağını hafifletmeye yardımcı olur. Başın biraz yüksek konumda olduğu bir yastık kullanmak da asit geri akışını azaltabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, ciddi rahatsızlık yaşanması halinde oruç tutmamanın ya da bozmanın mümkün olduğunu söyler. Bu nedenle, reflü atakları çok sık ve şiddetli hale gelirse uzman görüşü alınarak karar verilmelidir. Uygun tedavi, beslenme ve dinlenme düzeniyle ülser hastaları reflü şikayetlerini oruç döneminde kontrol altında tutabilir.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTARKEN İFTAR ÖĞÜNÜNÜ NASIL PLANLAMALIDIR?
İftar, uzun saatler süren açlığın ardından midenin besinle buluştuğu ilk öğündür. Ülser hastaları için bu öğünün planlaması, mide sağlığını korumak adına son derece önemlidir. Yemeğe hafif bir çorbayla başlamak, mide asidini nötralize etmeye yardımcı olur. Çorbadan sonra kısa bir ara vererek ana yemeğe geçmek, bir anda çok yiyecek almaktan kaçınmayı sağlar. Pişirme yöntemlerinde haşlama, ızgara veya fırınlama tercih etmek, mideyi kızartma kadar yormaz. Fazla baharat, asitli içecekler ve şekerli tatlılar ülserli dokuyu tahriş edebileceğinden sınırlandırılmalıdır. İftarla sahur arasında su tüketimini bölmek, mide sağlığı için önemli bir destektir. Diyanet İşleri Başkanlığı, hastalıkların ağırlaştığı durumlarda kolaylık hakları olduğunu belirtir. Böylece, ülser hastaları doğru planlanmış bir iftar öğünüyle oruç sürecini daha konforlu geçirebilir ve mide üzerindeki stresi azaltabilir.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTARKEN NELERE DİKKAT EDEREK MİDEYİ KORUYABİLİR?
Oruç esnasında uzun süreli açlık, ülserli midede asit baskısını artırabilir. Bu nedenle ülser hastaları bazı temel noktalara özen göstermelidir. İlk olarak, doktorun onayını almak gerekir. Ardından, sahur ve iftar öğünlerinde doğru beslenme tercihleri yapılmalıdır. Sahurda tam tahıllı ekmek, haşlanmış yumurta ve yoğurt gibi gıdalar daha uzun süre tok tutar. İftarda çorba ile başlayıp, ana öğüne geçmeden kısa bir mola vermek faydalıdır. Kızartmalar, baharatlı ve çok yağlı yemekler, asitli içecekler gibi mideyi tahriş edici faktörlerden uzak durmak da önemlidir. Düzenli su alımı, iftarla sahur arasında yayılmalıdır. Tüm bu önlemlere rağmen şiddetli ağrı, yanma veya kanama belirtisi olursa oruç tutmayı sürdürmek sakıncalı hale gelebilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, sağlığın korunmasını öncelikli sayar. Bu nedenle ülser hastaları, sağlıklarını riske atmadan oruç ibadetini yerine getirmeye özen göstermelidir.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTARKEN HANGİ GIDALARDAN UZAK DURMALIDIR?
Ülser hastaları, oruç tutarken mide asidini artıracak veya tahrişi büyütecek gıdalardan kaçınmaya özen göstermelidir. Çok baharatlı yiyecekler, acılı soslar, kızartmalar, turşu ve aşırı tuzlu besinler bu listenin başında yer alır. Asitli içecekler, gazlı sodalar ve kafein içeriği yüksek kahve türleri mide mukozasını tahriş edebilir. Yüksek şeker içerikli tatlılar da mide boşalmasını yavaşlatarak ülser bölgesini zorlayabilir. Bu gıdaların tüketimi, oruç sırasında mide yanması ve ağrı şikayetlerini artırabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, herhangi bir hastalığın şiddetlenmesi durumunda oruç tutmamak veya bozmak hususunda esneklik sunar. Bu nedenle, ülser hastalarının iftar ve sahur öğünlerinde daha çok haşlama, ızgara, çorba ve lifli gıdalarla beslenmesi, rahat bir oruç süreci geçirmelerine katkıda bulunur. Her zaman doktorun tavsiyesine uymak, sağlığı korumak adına en etkili yaklaşımdır.