Avustralyalılari dayanıklı ve korkusuz olmalarıyla ünlü. Her türlü zehirli yılan ve örümceğin bulunduğu bir ülkede yaşamak biraz cesaret gerektiriyor.
Ta ki belli bir kuş çıkagelinceye kadar.
Avustralyalıların yüreğine korku salan herhangi bir kuş değil. Tepeli devekuşu, dünyanın en büyük kuşlarından biri ve başka bir jeolojik çağdan kalma gibi görünüyor.
Bir insan kadar uzun, parlak siyah tüyleri ve delici gözleri var, iki ayak üzerinde yürüyor ve her iki ayağında da büyük hançer benzeri pençeler var.
“ONLARDA İLKEL BİR ŞEYLER VAR”
Kuş bilimciler bu hayvanlar için, “Onlarda ilkel bir şeyler var. Yaşayan dinozorlara benziyorlar.” diyor.
Oldukça utangaç olduğu bilinen bu kuşları, doğal ortamlarında yani yağmur ormanlarında fark etmek neredeyse imkânsız. Ancak sinirlendiklerinde veya kışkırtıldıklarında ortaya çıkan güçleri, büyük bir felakete sebebiyet verebiliyor.
Tarihte bazı tepeli devekuşu saldırılarının ölümle sonuçlandığı biliniyor.
“Dünyanın en tehlikeli kuşu” olarak bilinen tepeli devekuşları uçamıyor ve yavru bakımının çoğunu erkeklerin yaptığı nadir hayvan türlerden biri.
DEVEKUŞUYLA KARŞILAŞINCA NE YAPMAK GEREKİR?
Doğada bir devekuşu ile karşılaşırsanız, ilk yapmanız gereken şey ellerinizi arkanıza koymaktır.
Olabildiğince sıkıcı olun ki, o devekuşunun dikkatini çekmeyin. Bir ağacın arkasına geçin. Sadece ortama uyum sağlayın. Bağırıp çağırmayın ve kollarınızı sallamayın.
Bir devekuşuyla karşılaşan bir insan çığlık atarak ters yöne doğru koşma isteği duyabilir; ancak bu ters etki yaratabilir.
2001 yılında Zoology Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmada, iki tür arasındaki tehlikeli karşılaşmaların yüzde 75’inin, insanların devekuşlarına yiyecek vermesinden kaynaklandığı belirtiliyor.
