İtalya’da çocuklarını “zehirleyen” anneler: Bir zamanlar cennette yaşıyorlardı



İtalya’da çocuklarını “zehirleyen” anneler: Bir zamanlar cennette yaşıyorlardı

İtalya’nın kuzeydoğusunda, onlarca yıl boyunca farkında olmadan kirli topraklarda yaşayan kadınların kanında zehirli kimyasallar bulundu. Bu kimyasallar hamilelik ve emzirme sırasında çocuklara geçti. O kadınlardan biri olan Elisabetta Donadello “40 yıl boyunca burada yetişen sebzeleri yedim” dedi, yaşadıkları yerin cennetten harabeye döndüğünü anlattı.

İtalya’nın kuzeydoğusunda yaşayan 50 yaşındaki Elisabetta Donadello, bölgede PFAS olarak bilinen “sonsuza kadar kalıcı kimyasalları” yuttuklarını ve bunları hem anne karnında hem de emzirme yoluyla bebeklerine bulaştırdıklarını keşfeden binlerce anneden biri.
Bazıları, hormon değiştirici maddeleri su kaynaklarına boşaltarak Avrupa’nın en büyük çevre felaketlerinden birine neden olmakla suçlanan ve 350 bin kişiyi etkileyen kimya şirketi Miteni’ye karşı açılan ceza davasında sivil davacı konumunda.
Büyüdüğü evde yaşayan Donadello, “40 yıl boyunca burada yetişen sebzeleri yedim ve hamilelikte çocuklarıma geçirdim… Yani kısaca çocuklarımı zehirledim” dedi.
AFP’ye konuşan Donadello, şu anda 8 ve 10 yaşında olan her iki çocuğunun da kanında yüksek seviyelerde kimyasal madde bulunduğunu söyledi.
Düşük seviyelerde bile olsa PFAS’a kronik olarak maruz kalmak karaciğer hasarı, yüksek kolesterol, bağışıklık tepkilerinde azalma, düşük doğum ağırlığı ve çeşitli kanser türleriyle ilişkilendiriliyor.
Donadello her iki çocuğun da iyi göründüğünü, ancak hastalık ihtimaline karşı onları yakından izlediğini söyledi.
Donadello, “Korkuyorum. Önemsiz semptomları olduğunda bile normal tepkiler vermiyorum… çünkü her zaman kirleticiler nedeniyle bir şeyler olduğu anlamına gelebileceği korkusu var” diye konuştu.
Miteni fabrikasının on beş yöneticisi, Vicenza, Verona ve Padova arasındaki geniş bir alanı kirleten PFAS’ı bilerek bir su yoluna sızdırmakla suçlanarak Vicenza’da yargılanıyor.
Donadello, ailelerinin kanında bu kimyasalların bulunduğunu keşfettikten sonra bir araya gelen ve “Mamme No PFAS” (PFAS’a Karşı Anneler) olarak adlandırılan bir grup annenin bir parçası.
Şu anda kapalı olan fabrikadan yaklaşık 12 kilometre uzakta yaşıyor. Ancak bahçesi, kuyuyu besleyen ve araziyi sulamak için kullanılan kirli bir akiferin üzerinde yer alıyor.
Donadello, “PFAS’ın tadı, rengi ya da kokusu yok, sebzelerin tadı harika” dedi ve şunları ekledi: “Hayatı boyunca kendi ürettiği şeyleri yiyen birini… bunları yemeyi bırakmaya nasıl ikna edersiniz? Tartışılmaz verilerle, açıkça ve otoriteyle ifade edilmiştir.”
Miteni fabrikası 2018’de kapandı ama arazi hala PFAS’la dolu ve yağmur yağdığında yanından akan dereye karışıyor.
Donadello, yeşil tarlaların ötesindeki karla kaplı dağlara baktığında ve bir zamanlar “cenneti” olan bu yerin harabeye döndüğünü düşündüğünde gözyaşlarına hakim olamıyor.
Donadello, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Zehirli suyun ayaklarımın altından aktığını düşünmek çok acı verici ve eğer bir temizlik yapılmazsa muhtemelen sonsuza kadar böyle kalacak. Burası büyükannem ve büyükbabamın, babamın toprağıydı. Ben çocuklarıma ne bırakıyorum?”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir