Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bugün partilerin grup toplantıları gerçekleşiyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel de partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor.
Özel, açıklamalarına partiye yeni bir katılımı açıklayarak başladı.
DEVA Partisi’nden istifa eden Selma Aliye Kavaf, CHP’ye katıldı.
Kavaf, “CHP çatısı altında olmamın nedeni özgürlükler, hukukun üstünlüğü ve adalet arayışıdır.” dedi.
Kavaf’ın partiye katılımını açıklayan Özel daha sonra gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarına geçti.
Özel’in açıklamalarından satır başları şöyle:
“Yaşanan bütün sıkıntılara, yaşatılan baskılara, yargı tacizlerine karşı dimdik bir duruşu göstermek üzere geçen hafta bu saatlerde ‘haydi başlıyoruz’ diyerek, grup toplantımızı bütün baskıların yaşandığı İstanbul’a taşıyarak bir yeni başlangıca hep birlikte motiveydik. Ancak o sabah hepimiz yüreğimizi dağlayan ilk önce 3 kayıp diye başlayan bir süreçte biz ne partiye katılım düşünebilirdik, ne grup toplantısı yapmayı ne yeni bir başlangıcı anlatmayı.
Toplantımızı iptal ettik. Grubumuzu uzmanlıklarına göre hızlı bir şekilde Bolu’ya yönlendirdik. Resmen açıklanmasa da ailelere sahip çıkmak üzere Ankara, İstanbul, Bursa’da olması gerekenleri ilgili yerlere yönlendirdik.
“SORUMLULAR KİM OLURSA OLSUN CEZALANDIRILSIN”
Bir partinin kongresinin, bir memleketin yasının önüne geçebildiğini kimimiz kızarak söylenerek, kimimiz ağlayarak ama hepimizin içini yaralayarak öğrendik. Bundan saatler sonra vardığım Kartalkaya’da güneş batarken, bir başka otelin içinde göz gözü görmezken, bakanlara ‘geçmiş olsun’ dedik, bilgi aldık.
Millet canıyla uğraşırken, yasın acının en büyüğü ve kokuların en kötüsü genizleri yakarken, suçluluk telaşıyla bir bakanın çıkıp daha analar babalar ortada koşuşurken, yalanla hedef göstermesini doğru bulmadığımı söyledim. Bir telaş vardı. CHP olarak biz sorumlular kim olursa olsun, görevi ne olursa olsun, kimin nesi olursa olsun, şeffaf bir soruşturma yürütülerek cezalandırılmasına tarafız.
Bize kapalı zarf içinde mahçup ifadelerle savunmalar yollayan genel müdürlere şunları söylemek istiyorum; dünyanın hiçbir yerinde kamu yayıncılığı bir siyasi partinin aparatına dönüştürülemez. Bu ayıbın altında kalırsınız.
“GERÇEK, BOLU BELEDİYESİ’NİN UYGUNLUK VERMEMESİ”
Gerçek, Bolu Belediyesi’nin bir ay önce dokuz kriterden sekizini tutturmayan otele uygunluk belgesi vermemesidir. Gerçek 2007 yılında AK Partili belediyenin verdiği uygunluk belgesiyle 2019’a kadar kanunda yazmadığı için AK Parti belediyesinin 12 yıl o oteli denetlememiş olmasıdır.
Gerçek, söz konusu alanın milli park olması, milli park alanına belediye tarafından yangın söndürmeye gitmenin izne tabi olması, oraya girişin bile yasak olması, söz konusu bölgenin turizm bölgesi olması, iş yeri açma ve çalışma ruhsatını Bolu Valiliği’ne bağlı İl Özel İdaresi’nin, turizm işletme belgesini Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın vermesidir.”