Çığlık Terapisi (Primal Scream Therapy), bireylerin bilinçaltındaki bastırılmış duyguları serbest bırakmalarına ve bu duyguları sağlıklı bir şekilde ifade etmelerine yardımcı olmak amacıyla geliştirilmiş bir psikoterapi yöntemidir. Bu terapi, 1970’lerin başında Amerikalı psikolog Arthur Janov tarafından geliştirilmiştir.
Janov, terapi sürecinde, bireylerin çocukluklarından gelen travmalarını, bastırılmış korkuları, acıları ve öfkeyi “çığlık” gibi güçlü bir şekilde dışa vurarak serbest bırakmalarını önerdi. Çığlık terapisi, bireyin içsel acıyı ifade etmesi gerektiğine ve bu şekilde duygusal iyileşme sağlanabileceğine inanır.
ÇIĞLIK TERAPİSİNİN ORTAYA ÇIKIŞI
Çığlık Terapisi, 1970’lerde Arthur Janov tarafından popülerleşmiştir. Janov, bu terapinin temelini atarken, insanların acılarını ve bastırılmış duygusal yüklerini serbest bırakmalarının iyileşme sürecinin önemli bir parçası olduğunu savundu. Terapist, danışanın duygusal boşalmalarını izleyerek, kişiyi çocukluk travmalarına ve unutulmuş acılara yönlendirdi.
Janov, 1970’lerde “The Primal Scream” adlı kitabını yayınladı. Bu kitap, çığlık terapisinin ilkelerini geniş bir kitleye tanıttı. Kitap, bireylerin acılarını “çığlık” gibi güçlü bir şekilde dışa vurarak iyileşebileceklerini savunuyordu. Janov’un teorileri, bazı psikoterapistler ve psikologlar tarafından ilgiyle karşılandı, ancak diğerleri bu terapinin etkili olup olmadığı konusunda şüphelerini dile getirdi.
Çığlık Terapisi, zamanla popülerlik kazandı, ancak bilimsel camiada tartışmalı bir konu haline geldi. Bazı terapistler, bu tür yoğun duygusal boşalmaların faydalı olabileceğini kabul ederken, bazıları bunun sadece geçici bir rahatlama sağladığını ve psikolojik sorunları uzun vadeli çözmeye yetmediğini ileri sürdü.
Sonuç olarak, çığlık terapisi, bir dönemin yenilikçi terapilerinden biri olmuştur, ancak bugün daha geleneksel psikoterapi yöntemleri, psikoloji alanında daha yaygın olarak kullanılmaktadır.