Oscar ödüllü oyuncu Gene Hackman ve eşi Betsy Arakawa’nın şaşırtıcı ölümü hala gizemini koruyor. Son olarak geçtiğimiz yıl mart ayında görüntülenen Hackman ile eşinin intihar etmiş olabileceğine dair dikkat çekici bir teori ortaya atıldı.
Sanfa Fe’deki evinde eşi Betsy Arakawa ile birlikte cesetleri bulunan Gene Hackman’ın ölümü kapsamlı bir şekilde araştırılıyor.
Daily Mail’in haberine göre, 95 yaşındaki Hackman ve 65 yaşındaki eşi Arakawa, haşere kontrol görevlilerinin çiftle iletişim kuramadıklarını bildirmesinin ardından, New Mexico’daki evlerinde güvenlik görevlisi tarafından bulundu.Ölümleri araştıran yetkililer, ölümcül bir karbon monoksit sızıntısının olası olmadığını zaten söylemişti, ancak soruşturmaya sonrada dahil olan bir uzman, yakın zamanda ortaya atılan başka bir teoriyi değerlendiriyor: Hackman ve Arakawa’nın “çift intiharı'” sonucu ölmüş olabileceği.Connecticut Baş Adli Tabip Ofisi’nden James Gill, People dergisine yaptığı açıklamada bu teorinin şaşırtıcı ölümler için olası bir neden olmadığını söyledi. Geçmişte “bu tür vakalarla” ilgilendiğini söyleyen Gill, çift intiharında ölenlerin “genellikle yatakta” bulunduklarını açıkladı.Hackman’ın cesedi mutfağa yakın başka odada yerde bulunurken Arakawa’nın banyoda yerde yatarken, başının yakınında bir ısıtıcı ve yakındaki bir tezgahın üzerinde açık bir reçeteli ilaç şişesiyle bulunduğu açıklanmıştı.BİRKAÇ GÜN ÖNCE ÖLMÜŞLER
Çiftin bulunmadan önce birkaç gün önce ölmüş oldukları düşünülüyor ve her iki cesette de çürüme belirtileri var. Santa Fe İlçe Şerifi Adan Mendoza’ya göre, Hackman’ın kalp pili son olarak 17 Şubat’ta, ünlü çift bulunmadan 9 gün önce, çalışır durumda olarak kaydedilmişti ve bu da muhtemelen öldüğü günü işaret ediyor.
Gill çiftin intihar etmemiş olabileceğini “İki ayrı yerde olmaları bana bunun daha az olası olduğunu söylüyor” sözleriyle ifade etti.Yetkiliker, aktörün üç çocuğu ve eski eşi dahil olmak üzere konuştukları kişilerin bir listesini hazırladı. Ailenin toksikoloji testlerinin sonuçlarını merakla beklediği söyleniyor.
Çift son olarak Mart 2024’te birlikte görüntülendi.“The French Connection”, “Bonnie and Clyde” ve “The Royal Tenenbaums” gibi yapımlarla hafızalara kazınan usta oyuncu Gene Hackman, uzun süredir gözlerden uzak bir yaşam sürüyordu. Birçok ödülün yanı sıra iki kez de Oscar kazanan Gene Hackman’ın 30 yıl evli kaldığı ilk eşi Faye Maltese’den Christopher, Elizabeth Jean ve Leslie Anne adında üç çocuğu bulunuyor.Oscar ödüllerinin yanı sıra oyuncu, iki BAFTA, dört Altın Küre ve bir Screen Actors Guild Ödülü de kazandı.Hackman, 1970’ler ve 1980’lerde Christopher Reeve’in başrol oynadığı Superman filmlerinde Lex Luthor da dahil olmak üzere toplamda 100’den fazla rol oynadı. Hackman, Al Pacino, Gene Wilder, Warren Beatty ve Diane Keaton dahil olmak üzere birçok Hollywood yıldızıyla aynı filmde rol aldı.Oyuncu, Francis Ford Coppola’nın The Conversation ve Wes Anderson imzalı The Royal Tenenbaums filmdeki performansıyla büyük beğeni topladı. Oyuncu son olarak 2004 yılında Welcome to Mooseport filminde “Monroe Cole” rolüne hayat verdi ve ardından New Mexico’da daha sakin bir hayat için Hollywood’dan ayrıldı.
HEP OYUNCU OLMAK İSTEMİŞ
Daha önce verdiği bir röportajda Hackman şu ifadeleri kullanmıştı:
“Sanırım 10 yaşlarındayken, hatta belki daha gençken oyuncu olmak istiyordum. İzlediğim ilk filmler ve James Cagney, Errol Flynn gibi hayran olduğum aktörlerin anıları… Oyuncuları gördüğümde, bunu yapabileceğimi hissettim. Ama bir işim olmadan önce yaklaşık sekiz yıl New York’ta kaldım. Kadın ayakkabıları sattım, deri mobilyaları cilaladım, kamyon sürdüm. Bence içinizde varsa ve bunu yeterince istiyorsanız yapabilirsiniz.”2008 yılında Reuters’a konuşan usta aktör, artık oyunculuk yapmayacağını açıklamıştı. “Son birkaç yıldır harika bir rol çıkarsa diye bunu söylememem gerektiği söylendi ama artık oyunculuk yapmak istemiyorum” diyen Hackman roman yazma tutkusuna yöneldiğini açıkladı.
Oyuncu “Ben bir yıldız olmak için değil, bir aktör olmak için eğitildim. Şöhret, ajanlar, avukatlar ve basınla uğraşmak için değil, rol oynamak için eğitildim” demişti.