Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) bugün grup toplantısı günü… Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) grubu da Meclis’te toplandı.
Grup toplantısı öncesinde partiye yeni katılım vardı. İYİ Parti’den istifa eden ve bağımsız milletvekili olan Adnan Beker, CHP’ye katıldı. Beker’in rozetini CHP Genel Başkanı Özgür Özel taktı.
“Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin konuşan Özel, sorunun Meclis altına çözülmesini savunduklarını söyledi.
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in tutuklamnasına tepki gösteren Özel, “Alaattin Başkan’ın suçu Beykoz gibi bir ilçeyi daha önce belediye başkanlığı yaptığı bir ilçeyi bu kez AK Parti’nin elinden alıp Cumhuriyet Halk Partili bir belediye yapmak.” dedi.
Özel, “Bu soruların sorulup da alınan cevaplarla eğer bu memlekette hukuk devleti olsa bir tane AK Partili bir tane Milliyetçi Hareket Partili belediye başkanı sokakta olamaz. Silivri’de yatacak yer kalmaz. Hepsi birden Silivri’de olurlar.” diye konuştu.
Özel’in gündeminde enflasyon rakamları da vardı. Özel, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarını eleştirdi. Özel, “Türkiye İstatistik Kurumu şubat ayı enflasyonunu yüzde 2.3 yıllık enflasyonu 39.1 ilan etti. Bugün Türkiye’deki gerçek enflasyon yüzde 80’dir. Geçen sene 100 lira olan mal bugün 180 liradır. Buna inanmayan sokağa çıkacak” açıklamasında bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarından satır başları;
EDİP AKBAYRAM’IN VEFATI
Geçtiğimiz pazar akşamı Büyük Usta Edip Akbayram’ın vefat haberini büyük bir üzüntüyle öğrendik. Edip Akbayram yalnızca şarkılarıyla her birimizin hayatında iz bırakmış bir müzisyen, bir sanatçı değil, aynı zamanda yaşantısıyla da bizlere örnek olan bir mücadele insanıydı. Her daim işçinin, emekçinin, ezilenin hikayesini anlattı. Edip ağabey sana söz veriyoruz. Güzel günler göreceğiz ve senin huzuruna bir kez de böyle geleceğiz.
“KADIN İŞSİZLİĞİ DEVREDE”
Bundan sonra da kim haksızlığa uğruyorsa, kim mücadele ediyorsa onların yanında, kadın mücadelesinin yanında olmaya devam edeceğiz. Türkiye geniş tanımlı kadın işsizliğinde yüzde 38’le tarihi zirvede. Kayıt dışı işlerde çalışan kadınların oranı ise yüzde 34. Bu tablo kadınların emeğinin sistematik olarak görmezden gelindiğinin, sömürüldüğünün, sosyal adaletin erezyona uğratıldığının en önemli kanıtı.
KADINA ŞİDDET
Türkiye’de en önemli sorun kadına karşı şiddet durmuyor. 2024 yılını 445 kadın cinayeti ile kapattık. 2025’in bu kısa 2 ayında rakam 64’ü buldu bile. Kadınların maruz bırakıldığı şiddetin kaynağı sistemin ta kendisi.
Biz pazar günü Bolu Kartalkaya’daydık. Yanan o utanç otelinin önündeydik. Bu büyük acı 40. gününde ilk gün 40 mum yanıyordu yüreğimizde. Bu salonla birlikte Kartalkaya’ya adalet isteyenler o bir ateşi yüreklerinin altını yakan bir mumu hiç söndürmeyecek olanlardır. Biz o bir mumu Soma için de havai fişek fabrikasında hayatını kaybedenler için de Afyon için de söndürmüyoruz. Çorlu tren kazası için de Ermenek için de Sivas Madımak için de söndürmüyoruz.
MADIMAK KARARI
İçerideki sanıklardan bir tanesinin 4 yıl önce AYM’ye yapmış olduğu bir başvuru kendisi açısından sonuç verdi. Bir anda bütün Madımak katilleri açısından sonuç verdi. AYM kararını araçsallaştırarak bu şubat ayı içinde 29 caniden 23’ünü serbest bıraktılar. 6 suçlunun da ilerleyen günlerde tahliye edilmesi bekleniyor.
ENFLASYON RAKAMLARI
Türkiye İstatistik Kurumu şubat ayı enflasyonunu yüzde 2.3 yıllık enflasyonu 39.1 ilan etti. TÜİK bu rakamları nereden buldun deyince bu ürünü geçen sene bu markette sormuştum. Bu sene de aynı markette sordum diye açıklamayı bıraktı. TÜİK’in fiyatı nereden aldığı kendinde sır. Enflasyon yüzde 40. Oysa Enag tam da beyaz peyniri geçen sene sordum. O da enflasyonu TÜİK’in tam iki katı yüzde 80 bulmuş.
Bugün Türkiye’deki gerçek enflasyon yüzde 80’dir. Geçen sene 100 lira olan mal bugün 180 liradır. Buna inanmayan sokağa çıkacak. Pazarda vatandaşa soracak. Bu geçen sene kaç paraydı? Bu sene kaç para? yüzde 80’in altında çıkıyorsa Özgür Özel olarak çıkıp ondan özür dileyeceğim. Çıksın bakalım pazara. Hadi bakalım pazara.
BEYKOZ BELEDİYESİ’NDE SORUŞTURMA
İstanbul’un seçilmiş 3 belediye başkanı Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’ın yanına maalesef Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler’i de yolladılar. Alaattin Başkan’ın suçu Beykoz gibi bir ilçeyi daha önce belediye başkanlığı yaptığı bir ilçeyi bu kez AK Parti’nin elinden alıp Cumhuriyet Halk Partili bir belediye yapmak.
Dün Dün Çok sayıda yerel yönetici Alaattin başkanın muhatap olduğu sorular ve verilen kararı görünce şunu söylediler. Bu soruların sorulup da alınan cevaplarla eğer bu memlekette hukuk devleti olsa bir tane AK Partili bir tane Milliyetçi Hareket Partili belediye başkanı sokakta olamaz. Silivri’de yatacak yer kalmaz. Hepsi birden Silivri’de olurlar.
Alaattin başkana 65 yaşındaki başkana belediye başkanı olduğu halde kendisi sorumlu olmadığı, imzasının olmadığı, talimatının olmadığı işlerden her belediyenin iş ve işleyişinde olan hesap sorulacaksa da yapandan sorulacak olduğu ve yüzde 99’unda da normal işleyiş dışında bir şey olmadığı meselelerden Alaattin Başkanı hapse atmaya, bir algı yaratmaya niyetli olan o kötü niyetli bir süreç yürüttü. Evini bastılar evinde arama yaptılar ve oradan güya delil topladılar. Ne kadar hukuksuz olduklarını söylüyoruz.
Böyle yapılan bir aramayla başlayan 4 gün boyunca 65 yaşında seçilmiş belediye başkanını nezarethanede tutan 4 günün son saatinde ifadesini alan ondan sonra götürüp adliyede tutuklayan zihniyete soruyorum. Bunu yapmakla iktidarda kalabileceğini düşünüyorsan avcunu yalarsın kardeşim, avcunu yalarsın.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ
Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm meselelerin demokratik yollarla çözülmesini savunan bir parti olarak 1 Ekim tarihinde Sayın Bahçeli’nin gidip Dem grubunun elini sıkmasıyla başlayan süreci dikkatle özenle temkinle ve kendimize yakışan tarihi sorumluluğumuzu taşıyarak takip ediyoruz.
Ve şimdi biz yeniden bu sorunun bu meclis çatısı altında çözülmesini savunuyoruz ve bu sorunun bu meclisteki demokratikleşme adımları atılarak Türkiye’de bir büyük demokratikleşme çabasının içine girilerek kanunlar yapılarak bu meclis çatısı altında çözülmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz ve bu sürecin tam bir samimiyet, tam bir şeffaflık ve tam bir toplumsal mutabakatla sürdürülmesi gerektiğinin altını kalın kalın bir kez daha çiziyoruz.