Kendini gerçekleştiren kehanet: Gerçekte kimiz?



Kendini gerçekleştiren kehanet: Gerçekte kimiz?

Günlük hayatta pek çok etiketle karşılaşırız: “Başarılı,” “Tembel,” “Asi,” “Duygusal”… Bazen bu sıfatları kendimize biz yakıştırırız, bazen de başkalarının gözünde bir kimliğe bürünürüz. Peki, bu etiketler bireyin gerçek kimliğini mi yansıtır, yoksa zaman içinde bireyi bu kalıplara sıkıştırarak kendini gerçekleştiren bir kehanet mi yaratır? Klinik Psikolog ve Psikoterapist Dr. Yasemin Meriç Kazdal ntv.com.tr okurlarına özel yazdı

Psikolojide “kendini gerçekleştiren kehanet,” bireyin kendisine veya başkalarının ona yüklediği beklentilere göre davranışlarını şekillendirmesini ifade eder. Yani, bir kişi hakkında sürekli yinelenen bir etiket, zamanla o kişiyi bu kimliğe bürüyebilir.
Eğer bir öğrenciye “Sen çok zeki bir çocuksun.” denirse, bu öğrenci zamanla bu beklentiye uygun davranmaya çalışabilir. Aynı şekilde, “Yaramaz” etiketiyle yetiştirilen bir çocuk, bu kimliği benimseyerek gerçekten daha fazla kurallara karşı gelmeye başlayabilir. Bu durum özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde kritik bir rol oynar; çünkü bireyin kimliği bu dönemlerde en hızlı şekilde şekillenir.
Birey yalnızca başkalarından gelen etiketlere göre şekillenmez, aynı zamanda kendine koyduğu sınırlarla da bir kimlik inşa eder. “Ben içe dönük biriyim.” diyen biri, sosyalleşmeye daha az zaman ayırarak bu kimliğini güçlendirebilir. “Başarılı olmak zorundayım.” diyen bir kişi, kendine sürekli daha fazlasını başarma baskısı uygulayabilir. Ancak bu baskı zamanla yetersizlik hissine ve tüketilmiş bir ruh haline dönüşebilir.
Etiketlerin bazen olumlu etkileri de olabilir. “Çalışkan,” “Yardımsever,” “Dışa dönük” gibi nitelemeler bireyin kendine olan güvenini artırabilir ve olumlu davranışlarını pekleştirebilir. Ancak en büyük tehlike, bireyin bu etiketlerle sınırlandırılmasıdır. “Mükemmel Öğrenci” olarak bilinen bir kişi, hata yapmaktan korkabilir; “Asi Çocuk” olarak anılan biri ise topluma aykırı davranma baskısı hissedebilir.
Etiketlerin etkisinden tamamen kaçınmak zor olsa da, birey kendi kimliğini aktif olarak inşa edebilir. Bunun için şu adımlar önemlidir:Kendi etiketlerini sorgula: Gerçekten “inatçı” mısın, yoksa sadece belirli durumlarda kararlı mı davranıyorsun?Kimliğini çok yönlü gör: Hiç kimse tek bir kelimeyle özetlenemez.Başkalarına da aynı anlayışlı yaklaş: Birini “tembel” olarak görmek yerine, “Bu kişi belirli bir konuda zorlanıyor.” diyerek daha yapıcı bir bakış açısı geliştirebilirsin.Zihinsel esnekliğini artır: Kimliğimizin zamanla değişebileceğini kabul etmek, psikolojik esnekliği geliştirir ve yaşama daha uyumlu olmamızı sağlar.
Bireylerin kendilerini tek bir kimlik üzerinden tanımlamaları, potansiyellerini sınırlandırabilir. Oysa insan, değişen ve gelişen bir varlıktır. Etiketlerimizin bıze biçtiği rolleri sorgulamak ve öz kimliğimizi keşfetmek, psikolojik iyi oluşumuz için en önemli adımlardan biridir.
Bu yolculukta terapi, bireyin kendini daha iyi anlamasına ve farklı kimliklerini keşfederek gelişmesine rehberlik edebilir. Unutmayalım ki, biz yalnızca bize verilen etiketlerden ibaret değiliz. Daha fazlasıyız, değişebiliriz ve gelişebiliriz.