ANKSİYETE (KAYGI) BOZUKLUĞU OLANLAR ORUÇ TUTMAKTA ZORLANIRSA NE YAPMALIDIR?
Anksiyete bozukluğu olanlar, oruç tutmakta zorlandıklarında öncelikle doktor veya psikiyatristleriyle iletişime geçmelidir. Açlık ve susuzluğun tetiklediği panik atak, çarpıntı veya yoğun kaygı gibi belirtiler yaşanıyorsa sağlık ön planda tutulmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı, orucun kişinin beden ve ruh sağlığını aşırı zorlamaması gerektiğini vurgular. Tedavi sürecinde değişiklik yapmak veya oruç tutamayacak kadar ciddi bir durum söz konusuysa alternatif dini hükümler değerlendirilebilir. Geçici bir rahatsızlık ise daha sonra kaza orucu tutmak mümkündür. Aynı şekilde manevi destek, aile ve arkadaş çevresiyle dayanışma, rahatlatıcı teknikler gibi yöntemler de ibadeti kolaylaştırıcı etki sağlayabilir.
ANKSİYETE (KAYGI) BOZUKLUĞU OLANLAR ORUÇ İBADETİNDE NELERDEN DESTEK ALABİLİR?
Anksiyete bozukluğu olanlar, oruç ibadeti sırasında dua, zikir, Kur’an okumak ve tefekkür gibi manevi pratiklerle destek alabilir. Bu uygulamalar, zihni pozitif yönde meşgul ederek kaygıya kapılma sıklığını azaltır. Kalple yapılan ibadet, ruhu sakinleştirir ve kişiye sabır kazandırır. Diyanet İşleri Başkanlığı, orucun sadece fiziksel açlık değil aynı zamanda nefsin terbiye edilmesi olduğunu hatırlatır. Bu bilinci geliştirmek, kaygı anlarını daha kontrollü yaşamak için güçlü bir motivasyon kaynağı olabilir. Cemaatle yapılan ibadetlerdeki dayanışma ruhu da endişeyi hafifletir. Manevi destek, ibadet döneminde kişiye farkındalık ve iç huzur kazandırarak orucun olumlu etkilerini artırabilir.
ANKSİYETE (KAYGI) BOZUKLUĞU OLANLAR ORUÇ TUTARKEN BESLENMEYİ NASIL DÜZENLEMELİDİR?
Anksiyete (kaygı) bozukluğu olan kişiler, oruç tutarken beslenmeyi planlı ve dengeli şekilde düzenlemelidir. Sahurda protein, kompleks karbonhidrat ve lif yönünden zengin gıdalar tüketmek gün boyu enerji seviyesini koruyabilir. Mümkün olduğunca aşırı yağlı veya şekerli besinlerden kaçınarak sindirim sistemini zorlamamaya özen gösterilir. İftarda ise kontrollü biçimde başlayıp az tuzlu çorba, sebze ve hafif yemeklerle devam etmek tavsiye edilir. Yemekleri hızlı tüketmek yerine küçük porsiyonlarla yavaş yavaş yemek, kan şekerindeki dalgalanmaları önler. Kaygı belirtilerini artırabilecek kafeinli içeceklerde ölçülü davranmak ve iftardan sahura yeterli su içmek gerekir. Bu yöntemler ruhsal dengeyi destekler.
ANKSİYETE (KAYGI) BOZUKLUĞU OLANLAR ORUÇ DÖNEMİNDE STRES YÖNETİMİ İÇİN NE YAPABİLİR?
Anksiyete bozukluğu olanlar, oruç döneminde stres yönetimi için öncelikle rahatlatıcı egzersizlere ve nefes tekniklerine yönelebilir. Meditasyon, yoga ve derin nefes alıp verme gibi yöntemler kaygı hissini hafifletir. Düzenli uyku alışkanlığı, zihni ve bedeni dinlendirdiği için stres toleransını yükseltir. Sahur ve iftarda vücudun ihtiyaç duyduğu temel besinlere yer vermek, açlıktan kaynaklanan gerginliği kontrol altında tutar. Sosyal destek de stres yönetiminde etkili olabilir; aile ve arkadaşlarla paylaşım veya manevi sohbetler rahatlatıcı bir ortam oluşturur. Diyanet kaynakları, manevi sorumluluğun yerine getirildiği dönemde sağlığı korumanın öneminden bahseder. Bu yöntemler sayesinde ibadet süreci daha dengeli geçebilir.