Giza Piramidi’nde gerçekleştirilen son keşif, bu antik yapının sadece bir firavun mezarı değil, aynı zamanda dev bir enerji santrali işlevi gördüğünü ortaya koyarak bilim dünyasında büyük bir heyecan yarattı.
Yapılan çalışmalarda, piramidin Kral ve Kraliçe odalarında ve yapının altındaki tamamlanmamış odada enerji birikimi gözlemlendi. Araştırmacılar, piramidin elektromanyetik dalgaları yakalamak üzere tasarlanmış büyük bir rezonatör olabileceği sonucuna vardı.
Yıllardır piramidi inceleyen emekli havacılık mühendisi Christopher Dunn, bu araştırmaların, yapının inşasında daha büyük bir amacın olduğunu gösterdiğini belirtti. Nisan 2024’te Joe Rogan’ın programında konuşan Dunn, Kuzey Şaftı’nın mikrodalga ve elektromanyetik enerjiyi iletmek için kullanılan bir yapı gibi göründüğünü ifade etti.
Dunn, piramidin pratik bir işlevi olmayan parçalarının bulunmadığını ve Mısırlıların çok ileri bir seviyede bilgiye sahip olabileceğini öne sürdü.
2018 yılında Rusya’daki ITMO Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırma, piramidin radyo frekanslarıyla ilişkilendirilen dalga boylarına verdiği tepkiyi incelemişti.
DÖNEMİN ÖTESİNDE BİR TEKNOLOJİ
Sonuçlar, piramidin iç yapısının, gelen elektromanyetik enerjiyi toplayıp odaklayabildiğini gösterdi. Özellikle Kral Odası’nın, diğer odalara göre elektromanyetik enerjiyi daha etkili bir şekilde yoğunlaştırdığı belirlendi.
Dunn, Büyük Piramid’in toplayabileceği enerjinin kaynağının, Dünya‘nın sürekli olarak maruz kaldığı mikrodalgalardan geldiğini belirtti. Eski Mısırlıların bu karmaşık süreçleri nasıl gerçekleştirdiği ise hala belirsizliğini koruyor.
Araştırmacılar, Giza’daki keşiflerinin pratik uygulamalara yol açabileceğine inanıyor. ITMO ekibi, Büyük Piramidi’nden elde ettikleri bilgileri kullanarak, radyo frekans aralığında benzer etkilere sahip nanopartiküller tasarlamak istiyor. Bu parçacıkların, yeni sensörler ve verimli güneş hücreleri geliştirmeye yardımcı olabileceği düşünülüyor.