Köyün kültür elçileri olarak tanınıyorlar: Yörük mirasını böyle yaşatıyor – Son Dakika Türkiye Haberleri


Evlendikten sonra eşinin Almanya’ya gitmesinin ardından bir yandan çocuklarına baktığını bir yandan da evin geçimiyle uğraştığını belirten Havva Koçak; “ Eşim Almanya’ya gidince hem üç tane çocuğa bakıyordum hem de ev işleriyle uğraşıyordum. O zamanlar çok kar yağardı çatıdaki karları temizlerdim.7 sene o orda çalıştı bende burada halı dokudum, inek güttüm tarlalarda çalıştım. Hiçbir gün durmadım hala da durasım gelmiyor. Çocukları büyüttüm 4 kez düğün ettim 4 kez de mevlid okuttum şu hale geldik. Evlilik yılımızın da 50’inci, 55’inci ve 60’ıncı yıllarında da pasta yaptırarak eşe dosta dağıttım.” dedi.

EVİNİ MÜZEYE ÇEVİRDİ

Bu kültürü yaşatmak için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını söyleyen Havva Koçak; “Biz Konya’ya şenlik için gitmiştik. Orada birinin evine gittik orada eski yörük eşyalarını toplayıp müze gibi yaptıklarını görmüştüm. Bende yaparım bunu dedim ve bu odayı yapma kararı aldım. Önceden bu odada gelinim kalıyordu ama onlara ev yapıp oralara yerleştirdikten sonra burayı bu hale getirdim. Çorap ördüm, bebek yaptım eskiden kalma eşyalarımızı astım ve bu hale getirdim” dedi.

Okul okumamasına rağmen şiir ve mani okumayı çok seven Havva Koçak şiir yazmaya eşinin Almanya’ya gidip kendisini de yanına almak istemesinden sonra içinde oluşan hasret ile başladığını belirterek; “Eşim Almanya’ya gitti. Sonra beni de götürdü. Çocuklarım ufaktı o zamanlar. Otobüse binip öyle gidecektik. Benim içime bir karanlık çöktü o zaman öyle mani ve şiir yazmaya başladım. Böylelikle Almanya’ya gittim. Orada da çocuklarımın hasretiyle memleketimize dönelim diye diye döndük geri geldik. Ondan sonra gittiğim her yer için şiir yazdım” şeklinde konuştu.